DE HELEAh Kuduz ıslıklarla ısırılan sol yarımımın Dikişleri atmış Aşk düşüğü körfezine sarılan Dicle’nin âsi sızısı Ah Secdelere vura vura akıtarak yollarına Alnının çizgi tutmaz satırlarını Teşehhüd ve Tâhiyyâtlarla selamlayıp iki avuç arası yalvarışlarla kırarak Kanatarak Dizlerinin kapaklarına yaslanan Topal aksak yıllarının hatırını Sen dilenen haspa susuşlarımın Gem kıran dil ağrısı Ah 4 Kitab’a el basmış yeminlerimin Döl yatağına henüz düşmüş Bir cenin beyninde aklanan Bîabdest selâsı Babamın Sınav kağıtları arasında unuttuğu akademik duası Anamın yer süpüren Sabır söktüren tezgah üstü birikmiş Bulaşık kirlisi bedduası Ah Şiirlerimin gözlerine çektiğim Güneyim’in döşünün Kavruk kırsal karası Ah Jilet kesiği yanlarıma Kelime elleriyle Merhemini süren Adamın hassı Boynuma ilmek ilmek geçirip mısralarını Son nefeslerimi kurban ettiğim Sevdâ Muskası Bir dönüver yüzünü yüzüme hele Mezopotamyalarca kentler Ülkeler büyütürüm sana Gözlerimde emanet bekleyen Ömrümün son hâresinde |