Sensizliği Asla ÖğrenemedimKanımdaki deli yangınım, ruhumun ürkek ceylanı Hiçbir sonsuzluk kendi doğrusunu bulmazmış O kadar içimdesin ki sen, kimi ruhum tarumar Kimi yangınlarımda bir tek bu adam yanar. Ne kadar sokulsam kendime, eksik kalıyorum Ne kadar uzansam ellerine, tutamıyorum Bir hicran yarası bakışlarındaki gülüş Seni sevdikçe hislerimde boğuluyorum. Buğulu gözlerinde çöreklenen hüzünle Bir deniz oluyorsun bende, dalgalanıyorum Hüzzam şarkılar damlıyor yaslı pencereme Dilimdeki çocuk sitemlerle sana birikiyorum. Pulsuz mektuplar gibi yığıldı ah dertlerim Asırlar oldu gülüm, sensizliğin kentlerindeyim Yorgun adımlarımla sana, hep sana yürümekteyim Avuçlarımdaki üşümüşlükle seni beklemekteyim. Derin nehirler gibi oldu yüreğim, göğümde aşk var Bir yalnızlık öyküsü dudaklarımda, ruhum tarumar Haylaz mevsimler çoğalıyor bende, kapıda kışlar Sevda saklıyorum kilerde, çok yalnızım dostlar. Öfkelendikçe aşka, sarılıyorum en içli şarkılara Kırıldıkça kendime atılıyorum yasaklı baharlara Bir yangının ortasındayım, göğsüm küskün sulara. Sokuldukça aşka ah, avunuyorum asılsız masallarla. Tutunup duvarlarına çıkıyorum zamansızlıklarına Gürültülü bir denizi izliyorum şaşkınlıklarımla Kaygan öpüşlerinin kor güneşine uzanıyorum Küfleniyorum, dudağımdaki hüzzam şarkılarla. Adını yazdım içimdeki adresi meçhul yarınlara Gölgesiz çardaklarda sırtımı aşka verip inledim Yolcusuz limanlarda bekledim ellerimi tutmanı Ben aşkı öğrendim de, sensizliği asla öğrenemedim. Selehattin Yetgin |