Hep başka…
/ne zaman istediğimle ilgili değildi hadise;
bir his değişiminin algı perdelerine yansımasıydı. figürdüm. biliyordum. bilmiyordum. bir insiyaktı bu; kendi var, çeperi yok. belli belirsiz bir geçişkenlikti. önemsiz. önemli. bu değildi mesele. başka bir şeydi. başka. başka. hep başka./ ayakkabılarını, dedi çıkarır mısın lütfen doğallık mesafesinde yüzün, gökyüzün! boyun boyum.. ayakkabılarını, dedi /hadise, kime teslim olduğumla ilgili değildi. kimliğimi kimliğinde var saydığım, kendimi var edeceğim gölgesinde, ama önce gölgeyi var edeceğim bir gerçeklikti. değildi. henüz bir tohum bir ağaçtan doğmamıştı. doğabilirdi. güzel olan başka bir şeydi. başka. başka. hep başka./ güvenebilir miyim, dedi sana ve kendime, lütfen söyler misin, ay ışığında hüzün, ikimizin.. duraksayan kadeh, saat zaman.. güvenebilir miyim, dedi /beyaz bir temastı hadise. ne olmadığı değil, ne olduğu da değil, ne olabileceği hakkında her şeydi. figürdüm. biliyordum. taze bir hatıraya gülüyordum. ağladığımsa başka bir şeydi. başka. başka. hep başka./ medium.com/@akdeniz |