HAN
Hayat büyük bir han, handa odalar,
Doğarsın en sıcak odada kışın. Önünde gizemli gizli ferdalar, Hayatın sırrını çözmektir işin. Çocukluk yıllara varır kelebek, Oynaya oynaya uçuşuverir. Kendiyle oynaşır durur el bebek, Bakışır, gülüşür, konuşuverir. Gençlik denilen şey uçarı zaman, Çoğu zaman haşarıca geçersin. İlim denilen şey dipsiz bir umman, Okursan su gibi bilgi içersin. Görevi, korumak vatanı, canı, Millet aşkı, bayrak aşkı, yar aşkı, Yüreğinde duymak o heyecanı, Sevgiyle doldurmak o yüce köşkü. Durdurmak mümkün mü zalim zamanı, Tek tek terk ederler tüm sevdiklerin. Yalnızlık sendromu doldurur hanı, Hasret baş belası, başı diklerin… Ve son odasıdır ölüm bu hanın Çığlıklar içinde inler duvarlar Değişmez kanunu budur doğanın Ölümde hayatın içinde varlar Coşari, içinde yalnızlık elem, Geçmişini göz göz taramaktasın Gönlünle beraber elinde kalem, Görmediğin aşkı aramaktasın. İbrahim COŞAR |
Zaman,şeker misali erirken handa,
Han yerinde durur, hancı uykuda.
Gün gelir yolcusu... girer kapıdan,
Gün gelir yolcusu... gider kapıdan.
Han ıssız, han sessiz , han izbe yerde,
Han siyah , han soğuk, han aynı yerde.
Gün gelir hancısı... girer kapıdan,
Gün gelir hancısı... gider kapıdan.
Duvarlar taştandır, tavanı yüksek,
Kervan yorgundur, ayaklar aksak,
Gün gelir kervanı...girer kapıdan,
Gün gelir kervanı...gider kapıdan.
Adem ÖZEL (SORGUNLU)