Saatler Seni Çal'ıyor
Şimdi saatler seni çalıyor tütün kokusu sinmiş odamda.
Bu drama şahit olan sadece yalnızlığım var başucumda. En masum duygularım köpürüyor, Yoklugun iliklerime kadar işliyor. Sonra yıkımlar başlıyor her saat başında. Sessiz sedasız seni haykırıyorum boş duvarlara.... Her geçen zaman daha da çok sen borçlanıyorum hayata. Bütün benliginle yoksun. Sözlerin fısıldamıyor kulaklarıma, dudakların ıslatmıyor tenimi, Kokun da küsmüş, Ellerin uzak, gözlerin firarda, saçların değmiyor yanaklarıma. Şimdi saatler seni çalıyor neden yoksun yanımda... Mevsimine küsmüş iklimler gibiyim. Gündüzüm kara, yazım kara, karanlıgım kapkara. Hep ıslandım yağmurlarda, hep üşüttüm ellerimi ayazlarda. Kırık, dökük ve çaresiz yokluguna büründüm. Yenildim bütün kavgalarda. Ağladım sensiz senden ayrı korkularda... Artık kaçıyorum herşeyden. Dört duvar arasına sıgdırdım hasretini. Aynaların haberi olmadan küstüm onlara, Çıkardım üzerimdeki tebessümleri, Kimsenin haberi yok çoktan giyindim hüzünleri... Bu son sigaram diye söndürdügüm ve sen aklıma düştükçe; katran karası gecelerde kayboldugum saatlerdeyim. Gittikçe küllendim. Ve her gidişinde yine sana alevlendim... Şimdi sabahı zor edeceğim. Yine rüyalarımda en derin uçurumlara süzülecegim. Biliyorum tutamayacaksın ellerimden. Endişelerim daha da çok artacak. Yine saatler seni çalacak, saatler hep benden çalacak... |
Ne güzeldi sevdanın sesi...Hüzün ve aşk...
Kutlarım içtenlikle...
Nicelerine....