Ruhsuzluğa bir kefen...hayatın çehresi yok yalın ayak kalmış artık yalnızlıklar umut kapısı sıkarken meteliğe kurşun... can nedir ki ruhsuzluğa bir kefen almış başıni gidiyor vatanı yokluklar vadisi... gülmek sırra kadem basmış ağlamaklı olan zamanda dert kahıra üç çekerken özlemler deplasman galibi... sefası kursağında kalmış gibi sefilleri oynuyor damardan giren bir tek arzusu var o da sen vurdumduymaz dünya kaç para eder... ölçüsü sonsuzluğa olamuyor kefil dört ayak üstünde durmak mazi yine de olunamıyor olunmuyor adam sahtelik diz boyu boğaza kadar... bacak üstüne bacak atmış zan bekliyor gelsin vakti çekip çıkaracak beni içimden belki bir kurtuluş sanmasam da... aşk bende sevda bende demek gerek yaşamın yüzüne vura vura aslında elden ne gelir eller kelepçeli sevilen ne halden anlar ne de kaldan... (Berlin,18.03.2015) Talat Özgen |