KERVAN
Bu kervan nereye yükünü almış
Ağır ağır yola mı koyulmuş dostlar Ekilen o tohum kökünü salmış İnceden ince toprak oyulmuş dostlar Gün batımı güneş komposto rengi Hüzün çöktü suya rengini verdi Kim bilir Dünya’da kim kimin dengi İnceden ince hesap sorulmuş dostlar Meyva yüklü dalların şehri tükendi Kızıl kumların ıssız çölüne geldi Ne tat kaldı ne değer dil nedendi İnceden ince kabuk soyulmuş dostlar Kimseler ne bakıyor ne de soruyor Giderken yaslandığın dağlar anlıyor Başında kümelenen bulut ağlıyor İnceden ince gönül dağılmış dostlar Ah demezse o yürek yanar kavrulur İçindeki çöllerde döner savrulur Çeke çeke bitmez bir aşk sorulur İnceden ince sevda değilmiş dostlar Bir aşk vardı gönülde sırrü-sır oldu Gül tomurcuktu başına karlar yağdı Açamadan dalında gülizler soldu İnceden ince dallar eğilmiş dostlar |
Bir şeyler götürebilirsem ne mutlu bana.
Tebrik ederim saygılarımla.