İLAHİ AŞK
Umurumda değil,
Bu fani dünya. Hiç bir belirti yok gözlerimde, Pişmanlıklardan yana. Bir sükutun, Sevinci var yüzümde, Mutluluktan yana. İçimdeki "ben"i yok edip, Yerine,"Sen"i koyduğumda, Hüzünlü bir tebessüm ve Gülümseme oturdu, Dudaklarımın kenarlarına. İçimdeki "ben"i öldürüp de, Yerine, "Sen"i dirilttiğimden beri, Cehaletin verdiği,sığ mutluluğa, Tercih ettim, Bilge mutluluğun hüznünü, İlahi Aşk’ın hazzına, Vardığım günden beri. İsyan ettim,varlığımı çevreleyen, Beden kafesime. Bu kafesin bekçisi,acımasız "ben"e. Uğraş verdim,o kafesin içine, "Ben" yerine sokmak için, Yalnızca "Sen"i. Ben,"Sen"i koyunca, Beden kafesime, Hayatın,düş olduğunu gördüm. Ve günün birinde insanlığın, Düşten uyanacağını, Yüz yüze gelip ölümle, Tek başına,karşı karşıya, Yalnız kalacağını gördüm insanın. Yalnız...O ve ölüm. Yalnızlığını kuşatan duvarlar yıkılacak, Bu,onun "Vuslat"ı olacak. İçimdeki,"ben"i yok edip, Yerine,"Sen"i koyduğumda, Benim; Senin hakikatine, Bağlı olan varlığım, "İnsan" oluş üzerinedir, Bunu gördüm. Senin; Benim hakikatime ilişkin, Varlığın ise,"İlahi"dir, Bunu gördüm. Benim,"İnsan" oluşum, Senin,"İlahi"liğinde yok olur, Ona karışmadan. Ve senin "İlahi"liğin, Benim "İnsan"lığımı kuşatır, Bunu gördüm... Tuğal KÖSEMEN |