KÜLDEN ADAM
Hayatın heybesinden çıkan
Karmaşanın sevgili görüntüsüyle vurulmuşken Şiir çağırmıştım şair yalnızlığıma Ürkmeyen doğrunun sesiyle Koltuk değnekleriyle gezinirken düşünceler Ve uğrak yeri gibi yaşam gerekleri Tarumar edilmekte varılan duraklar Sıradanlaşan yaşamsal olguların çakılan boşluğu Ve günler gömülür gerçekleşmeyen umutlara Hoyrat bir serüven Yaşamak sarıldıkça uzaklaşan büyülü bir koku Sanı zenginliğin yoksul duruşu Değişmeyen içseliyle belirlenmiş dönemlerini yaşıyor insan Bilim yetişemiyor varoluş kurgusunun yıpranma hızına Görmesek de yaşanmıştır tufan Beyhude feryatları aşan nice mahcup sesler duydum Tarih ve laboratuvarların yüzeysel tepesinde Tanımsız şaşkınlıkların işkencesi Sorgusuz çoğul ölümler Ve yaşayabildikçe büyüyen açlık At sırtı sezgilerime binerim Atar üzerinden bir koşu sonra Ne yazıyorsam eksik anlatım Ne bakıyorsam çokça hayal Aklın yetersizliği yakıyor içimi Görüyorum ki hayat dalgasını geçiyor Gerek var mı övünmeye Sindi biçare ben duygum Acımak kaldı sermayemde acınmak Külden insanız işte Üflenince savrulacak |