BİR İLERİ BİR GERİ
Küstah savlardı yargılayan,
Buğulu gözler yaş ile ıslanan: Gurur çok uzak Ölüm nasıl da yakın, Avuçlarımda o muğlak yarın Ne çıkar söyle,kayıpsa diğer yarım... Mubah olabildiğince Tuhaf alabildiğine, Somurtuk ya da güleç Biraz asi belki biraz serkeş. Bana doğru, Bana dair her iz perçinler kimliğimi. Mümkünse geçmek kendinden durma Ya da yaşamak keyfe keder. Namzet belli ki pek çok emare, İşin ehli ve tahakkümperver Bir sevdanın nezdinde, Şu yağmur değil mi ki kıyamet alameti. Çok sevmek ki haşmeti sevginin Tüm teferruat en derinde, yürekte gizli. Onca soyut varsayım ve Dehşetengiz yankısı tüm gidişatın Görüp de ayrı kalamadığım Evrenin o büyülü yalnızlığı. Basamakları kırık onca merdiven; Bir ileri bir geri Yine de ilerlemeli elden geldiğince Bozmadan niyeti. Uzağımda iken nasıl da yakın Karası gecenin, beyazı sevdanın Kesif bir sessizlik her dem elde kalan. |
Gökyüzüne bağırsam sesimi sana duyurabilir miyim? içimdeki aşk neredesin sen hangi yeryüzünde-sin söyle duy sesimi benim *.*
Özlem Demirkaya &*.*&