Kâinatın Efendisine
Gittikten Sonra
Senden uzak kaldı Veysin çölleri Sahra çoban oldu gittikten sonra Vâiz! Tez anlat tez, gayri hâlleri Bize bir hâl oldu gittikten sonra Huşû duyulmuyor, aşk sana muhtaç Tekrar gel ne olur, kucağını aç Secdeden secdeye ağlaşır mirac Dağ taş Bilâl oldu, gittikten sonra Her şeyde başkalık, gül dalında kan, Sensizlik içinde mâna ve zaman O günü özlüyor işte şu meydan Zaman ihlâl oldu, gittikten sonra Seni hissedenler sessiz gülizâr Sana söyleyecek sanki yüzüm var Ey ebedî güzel ikliminde yâr Hâl kıyl-ü kâl oldu, gittikten sonra Zihinler bulanık, ifade boğuk Mısralar sancı ye’s, heceler eğik El açıp koşsam da soluklar soğuk Duygu, aşk çöl oldu, gittikten sonra Zevk sefa dâhilden göz kırpar heyhât! Raks eder sokaklar iffete inat Yangına müptela sensiz her hayat Edep pâyimal oldu, gittikten sonra Ümmet olabilmek âdemin şanı Kölelik zapt etti bütün cihanı Kulluğu kirlettti nefs-i zebânı Kul kula kul oldu, gittikten sonra Muâsır medenî hep diri diri Tabuta devrettik, mihrab tekbiri İhlâsta cüceyiz, isyanda iri Sekerât bol oldu, gittikten sonra Faran yamaçları sabâ bezenmiş Yer göğe kasveti terk edip sinmiş Dağın uğultusu vadiye inmiş Dünya sefil oldu, gittikten sonra Cehâlet düzine belâdan belâ Çılgınlık taptaze her yer Kerbelâ Paslanmış düşünce sürüyor hâlâ Kaç ihtilâl oldu, gittikten sonra Efendim gül yüzlüm hep hayâl kurdum Bütün benliğimle coştum yalvardım Yılları yıllara ekleyip durdum Yok, meçhul oldu, gittikten sonra Şu renksiz vakitler hep seni arar Ürperten dehşetli sahneler kalkar Gazze’de Keşmir’de kan gözyaşı var İdamlık yol oldu, gittikten sonra Göçmen kuşlar gibi sıralanırım Aklıma düşünce paralanırım Hüznünü duyunca yaralanırım Gözyaşı zül oldu, gittikten sonra Senli tepelerde aradığım kent Sensizlik ötesi bir acı kement Bir kerecik daha n’olur teşrif et Yol izmihlâl oldu, gittikten sonra Derin bir tahayyül meftunu yakar Seni anlatamam acizim ben yâr Hoş yürek sesleri belki de efkâr, Ney hasbihal oldu gittikten sonra Sen Nebîyyi Mürsel sen hep yaşarsın Mekke’de Uhud’ta, Sîna’da varsın Revâhanın hüznü beni de sarsın Hissiyat lal oldu gittikten sonra İki ayrı âlem ve ben çileli, Fecri vuslât sardı seni bileli, Dirilten bahar yok vâkit hileli, Sükût bülbül oldu gittikten sonra İdrâk kemâl bulur seni överek Senli vâhalarda can can diyerek, Bana gülüm gerek bana sen gerek. Aşk arzuhâl oldu, gittikten sonra... Ömer Ekinci Micingirt |