KALSAYDINYarasaları emziren bozrak gözlerime Düşmeden daha ilk cemresi Aşk’ın Eriyip damlamadan kirpiklerimden Kırağılanan 5 vakit 4 büyük andın Gittin ya Saçkıran bir poyraz savurdu hayalinin kırıklarını Yüzümde kan kesikli parmak izi Sırça gülüşlü yosma hayatın Gittin ya Boynuma Sıçan dikişiyle ilintilenen Bir ömrün klapasından Ceste ceste döküldü üzerime Mevtâsını kovmuş tûrâb-ı makber Bîhûş bir hâlâyıklıkla Kellemi ayaklarına bukağıladım yollarda Sürüyerek uzun eteğini Yitti Bitti Çargâh perdesinden tegânni eden Kırmızı başlıklı bir masal Alları boynuna saran Şakrak kuşunu vurdular saçlarımda gittiğinde Gülbânk ağıtlar zerk ettiler nâif yüreğine Pencereme tutunan pejmûrde Hazerân’ın Çok yıllık zehrini kusup damarlarına Höykürerek avuçlarımda boğazladılar Sütleğen’i Alnımdan ayak diplerime düştü Gümüş servi serlevhâsı Siyahî yazgımın Biliyorum Senden sonrası Yalın ayaklarıyla jilet üstünde yürüyen Fırat Senden sonrası Adım başı 2 yüzü yağlanmış Sırât Gittin ya Bir Çağ’ ın Orta’sında Sapan taşlarıyla recmedildi Fatih Byzantium’un sur diplerinde Emân diledi ağyârdan Kilit vurdu kapılarına futûhât Nallarını çaktı Tarihim’in sayfalarına Sağrılarına ıslak kamçı yiyen Rahvân taylar Akdamar’ı kurumuş Bir kilisenin kubbesinden kanatlanan Mesih’in Avuçlarına çivilendi ayaklarından Mebni tüm "Senden Artan"lığım Gittin ya Âsây-ı Mûsa’yı beklerken Tahiyyât’ta Süleyman’ın mührüyle dokundu alnıma Dabbetü’l arz Gittin ya Bir Habeşî’nin kara elleriyle Söküldü duvarlarından taşları Kâbem’in Hârdan yular vuruldu Basra’lı develerin boynuna kızıl kızıl Gittin ya Kırıldı Haç’ı yüreğimin Batı’dan şavk eyledi rûy-ı şems G’ittin ya |