BENİM KÖYÜM SORKOĞLANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ÇORUM, MECİTÖZÜ, SORKOĞLAN KÖYÜNÜN 200 YILLIK YAŞANTISINI ANLATIR..
BENİM KÖYÜM SORKOĞLAN
Çoğu dışarıya göçmüş, nüfus azalmış, Ana, baba evlatsız kalmış, hep ağlarlarmış. Şenlik olsa da gelseler diye yollara bakarlarmış, Köyüm köyüm gurbetçi köyüm…. Herkes birbirine lakaplar takarmış, Menci, Tokur, Hasili, cıbır diye çağırırmış, Birbirlerine de acayip şakalar yaparmış, Köyüm köyüm şakacı köyüm… Çobanların azığında börek, çörek, omaç varmış, Bir araya gelir azıklarını da paylaşırlarmış. Bekçisi Şahmetmiş, çobanları acayip haşlarmış, Köyüm köyüm paylaşmayı da bilen köyüm… Delikanlısı, yaşlısı güreş tutuşur, Oyun oynar birbirleriyle utuşur, Sinsin, halay, bicoh baş tacı tutulur, Köyüm köyüm halaycı köyüm… Yaylasında kırklar çiçeği, kekiği boldur, Birbirlerini severler, saygıda da kusur yoktur. Hastanesi, sağlık ocağı, doktoru yoktur, Hasta olan ölür, Ona rahmetler okunur, Köyüm köyüm hastanesiz, doktorsuz köyüm. Okulunda 100’den fazla öğrencisi varmış, Nüfusu azalmış azalmış okul da kapanmış, Üç beş çocuk kalmış kasabaya yollanmış, Köyüm köyüm öğrencisiz, okulsuz köyüm… 200 yıl önce köyde Gülsün ana varmış, Sormuşlar ana buranın adı nedir? Yanındakilere; Sor oğlana sor demiş, Köyüm köyüm adı Soroğlan köyüm… Karamıstık, Bekir, Alibağ üç kardeşmiş, Köretemle, hormusa hep güreşirlermiş, Damiste üstünde halaylar çekerlermiş, Köyüm köyüm güreşçi, halaycı köyüm.. Gıyan Ali, Martik Hasan, Karacaören’e gitmiş, Orman kesiyorlar diye silahlar çekilmiş, Karacörenli İki kişiyi de yere devirmiş, Köyüm köyüm boşuna ölen köyüm… Sadık Kaa varmış O da muhtarmış, Yanlış yapanları sokakta tokatlarmış, Kimse büyüklere karşı koyamazmış, Köyüm köyüm büyüğüne de saygılı köyüm. Yolu, izi yokmuş, traktör çıkamazmış, Hep patinaj yapar, orada kalırmış, Köylü urganlarla yardıma koşarlarmış, Köyüm köyüm yolsuz, izsiz köyüm.. Köy odası varmış, orada toplanırlarmış, Köroğlundan, Dadaloğlundan kitaplar okurlarmış, Okuduklarını birbirlerine anlatırlarmış, Köyüm köyüm okumayı, seven köyüm.. Köyümüzün ilk öğretmeni Garip hocaymış, Yol ve elektrik gelmesi için çokça uğraşmış, Bunların hepsine Onun sayesinde ulaşılmış, Köyüm köyüm Garip Hocalı köyüm…… Bin dokuz yüz seksen iki yılında elektrik gelmiş, Köyümüz aydınlanmış, herkesin yüzleri gülmüş, Akşam olunca, bir birleri yüzünü görürmüş, Köyüm köyüm ışıklı, aydınlık köyüm….. Okulunda Eğitmen, Hüseyin hocası varmış, Elinde söğüt çubukla, yaramaz çocuklara vurarmış, Yımpılın Haydar ile Cibiş sıranın altına kaçarmış, Köyüm köyüm Eğitmenli köyüm.. Eğitmen öğrencilerle pikniğe çıkarmış, Öncelikle tarlasının taşlarını toplatırmış, Geri dönüşte de okula mozak toplatırmış, Köyüm köyüm Eğitmeni de çalışkan köyüm.. Tarlaları eşekle, atla, öküzle sürerlermiş, Her tarafı ormanmış ağaçları keserlermiş, Tarla yapmak için kütükleri dahi sökerlermiş, Köyüm köyüm ormandan tarla yapan köyüm.. Çatlağanı, kırı, altoluğu kayalı pınarı varmış, Oralar meşe, ardıç ve çamlarla kaplıymış, Kesmişler kesmişler bir çalı bile kalmamış, Köyüm köyüm ormanı da yok eden köyüm. Yaylalarına arpa, buğday, yulaf ekerlermiş, Tırpancı, orakçı, tutar orada gecelerlermiş, Ektiğini oracıkta biçip, sürüp gelirlermiş, Köyüm köyüm gece de çalışan yaylacı köyüm.. Köyümüzün üzüm bağları varmış, Çinafat çinafat üzüm toplarlarmış, Günlerce pekmez kazanı kaynatırlarmış, Köyüm köyüm üzümcü, pekmezci köyüm. Yolu, okulu, elektriği de yokmuş, İdare lambasının ışığında okunurmuş, Evin içi simsiyah islerle örtünürmüş, Köyüm köyüm elektriksiz, isli köyüm.. Yolu izi yokmuş, her yere at ile gidilirmiş, Köye gelenler, günlerce misafir edilirmiş, İkram olarak da kuzu ve dana kesilirmiş, Köyüm köyüm misafirperver köyüm….. Üzümden, erikten şaraplar yaparlarmış, Çömleklere doldurup, kışa saklarlarmış, Günlerce köy köy gezip şaraplar içerlermiş, Köyüm köyüm şarapçı köyüm…… Hasili dede varmış, yoldan geçeni çevirirmiş, Önce karnını doyurur, sonra dinlendirirmiş, Ahırdaki hayvanların altını da temizletirmiş, Köyüm köyüm misafiri de çalıştıran köyüm.. Cinmıstığı varmış, muhtarlık yapmış, Köyde ikinci traktörü O almış, Kuşsaray yolunda kazaya uğramış, Köyüm köyüm Cinmstıklı köyüm… Bekgülüsü, Sırıkçısı kafa dengiymiş, Gece olunca pinnikten içeri girermiş, Dakkasında tavuğu pişirip yerlermiş, Köyüm köyüm kafa dengi köyüm…. Yine bir gece de kuzu çalmışlar, Sahipleri şikayette bulunmuşlar, Diddiri muhtarla yakalamışlar, Köyüm köyüm yakalayan köyüm. Sapları kağnılarla getirirlermiş, Mazısına yağ sürüp ses verirlermiş, En iyi ses için yarışa girerlermiş, Köyüm köyüm kağnıcı köyüm, İki çift atlarla düvenler varmış, Muharrem ufakmış, atları kamçılamış, Atlar kaçmış, depmiş kafası yarılmış, Köyüm köyüm düvenci köyüm…. Deli Anşanın Duran varmış, İçmeden bir gün bile duramazmış, Traktöre binmiş, sigara yakacakmış, Köyüm köyüm içkici köyüm… Kış sonuna doğru, çiğdem toplarlarmış, Ev ev dolaşır, yağ , bulgur alırlarmış, Yağ verenin oğlu, bulgur verenin kızı Köyüm köyüm çiğdemci köyüm… Kış yarısında, her akşam toplanırlarmış, Yüzük kimde oyununu oynarlarmış, Bir birinin eline kemerle vurarlarmış, Köyüm köyüm oyuncu, sorucu köyüm… Harmanı at, eşek, öküzlerle sürerlermiş, Günlerce düven sürer bitiremezlermiş, Samanı savurmaya da yardım ederlermiş, Köyüm köyüm harmancı köyüm… Tarlalar harman yapılır, saplar sürülürmüş, Çalıdan kelik yapılır, orada uyunurmuş, Yaba ile ekinden saman savrulurmuş, Köyüm köyüm kelikçi köyüm…. Kumaranın Gazinin bahçesi varmış, Zaman zuhur etmiş, Hasiliye kalmış, Ali, Muharrem atarabasıyla yuvarlanmış, Köyüm köyüm bahçeyi seven köyüm….. Keleşin Şirin varmış, hastanede çalışırmış, Köyden kim gelirse gelsin, candan karşılarmış, Hastayı muayene ettirir, yardım da edermiş, Köyüm köyüm iyilik seven Şirin’li köyüm….. Sırıkçı, ufak rakıyı, bir dikişte, susuz içermiş, Körkütük sarhoş olur, düşe kalka gidermiş. Köyün içinde, herkes birbiriyle kavga edermiş, Köyüm köyüm rakıyı susuz içen köyüm… Eskiden köyde, kömüş inekleri varmış, Köprüceğin pınarın önünde çamura yatarmış, Eğer yatmazsa kuyruğunu büküp ıhlatırlarmış, Köyüm köyüm kömüş inekli köyüm….. Bir gün Muharrem hoca, kendi kuzularını güdermiş, Köprücekte, Kuzunun birini kan tutmuş ölecekmiş, Oradan geçen paşanın Haydar, bıçağıyla kuzuyu kesmiş, Köyüm köyüm kuzuyu mundar etmeyen köyüm.. Et Hasan’ın, kovan kovan balları varmış, Bal alırken arılar sokmuş, her tarafı kabarmış. Ne kadar balı varsa herkesle paylaşırmış, Köyüm köyüm balı da paylaşan, ballı köyüm.. Balcı Veli varmış, balı çok çokk severmiş, Kimseye vermezmiş, hep kendi yermiş, Bazı uyanıklar da gece balı çalarmış, Köyüm köyüm balı da çalan köyüm… Köyde okul yokmuş, Çıkrık’a giderlermiş, Karda, kışta saatlerce yürürlermiş, Üç senede de ilkokulu bitirirlermiş, Köyüm köyüm zorda da okuyan köyüm.. Kadının doğurması için atarabasına bindirirlermiş, Esik, kesik yerlerden arabayı geçirirlermiş, Sallaya sallaya arabada doğum ettirirlermiş, Köyüm köyüm atarabasında doğum yaptıran köyüm.. Körşıdı Cemal, ise; koyun, kuzu güdermiş, Genellikle Çatlağan ve Altıoluğa gidermiş, Orada öldüğü hemen haber verilmiş, Köyüm köyüm dağda ölen köyüm…. Muharrem hoca der ki, bir olalım, diri olalım, İster köyde, isterse çokkk uzaklarda olalım, Köyümüz için çokk çalışalım, uğraşalım, Köyüm köyüm çalışkan köyüm… Çolak Kemal, Çobandivan’dan gelmiş, Dere mahallede traktörü devirmiş, Kaza sonunda, Sofunun Fadime vefat etmiş, Köyüm köyüm kazacı köyüm… Gece olunca bahçelere girerlermiş, Salatalıkları yuvarlanarak tanırlarmış, Torbalara doldurup dağlara çıkarlarmış, Köyüm köyüm hıyarcı köyüm… Mercimek, mısır, nohut ne varsa yolarlarmış, Gece sabaha kadar karaharman yaparlarmış, O kadar o kadar yerlermiş ki ishal olurlarmış, Köyüm köyüm karaharmancı köyüm…. Sofunun Ali varmış, matematik kafaymış, Yoldan geçen öğrencilere problem sorarmış, Hangi çocuğun okuyabileceğini hemen anlarmış, Köyüm köyüm matematikten de anlayan köyüm…. Seksen yedinin Canisi varmış, dururken hastalanmış, Köyün bir başından öbür başı adım adım sayarmış, Küçük çocuklar da arkasından bakarlarmış, Köyüm köyüm Canili köyüm….. Menci Hasan, gizli gizli kazı yapmış, maden bulmuş, Oğulları sorarmış heğbedekini, o hep susuyormuş, Körücek’te Ganinin traktörle satmaya gidiyormuş, Köyüm köyüm traktörden düşüp ölen köyüm… Saniye hala varmış, tarlaya traktörle gidiyormuş, Öte çaydan geçerken traktör devrilmiş, ölmüş, Motorun devrildiğini biriler de hemen görmüş, Köyüm köyüm traktör kazasından ölen köyüm..(52) |