eskimiş kitapları imha etme konusu 1999
KiTAPLARI İMHA ETMEK KONUSU
Türkiye Cumhuriyetinde her an her şey olabilir. Çünkü Türkiye’yi yöneten insanlar bilgisiz ve beceriksiz olursa. Bu tür olaylar zuhur edebilir. Fakat bu olayları normal gibi karşılamak mümkün değildir, diyeceksiniz ki, nasıl olur? madem ki bu insanlar Türkiye’yi yönetmeye çalışıyorlarsa elbette ki bunlar boş, bilinçsiz insanlar değillerdir. Eğer böyle olsaydı halk bunları seçip bu mevkilere getirmezlerdi. Gerçekten haklı olabilirsiniz. Fakat şunu hiç unutmamak gerekiyor ki her konuda olduğu gibi bizler artık derin gaflet uykusundan uyanmalıyız ve gözlerimizi dört değil artık sekiz açmalıyız. Çünkü bizleri yönetmeye talip olan bu insanları çok iyi tahlil etmeliyiz ki. onlara gereken sevgi ise sevgi, ceza ise ceza vermeyi bilmeliyiz. öyle bir ceza Vermeliyiz ki. Onlar bir daha bu tür hatalar yapma fırsatı bulamasınlar. Bunu nasıl mı yapacağız? Bakın eğer Nasrettin Hocanın fil meselesini hemen, hemen bilmeyeniniz yoktur sanırım. Eğer yapılan yanlışlıkları görüp te susuyorsanız elbette ki bunun faturasını da hep beraber ödemek zorunda olduğumuzu kesinlikle unutmamalıyız. Şunu çok iyi bilelim ki eğer fert olarak baş kaldıracak olursak fert olarak baş kaldırdığınız anda başımıza gelecekleri de, tek başımıza omuzlamış oluruz. Fakat eğer bilinçli bir şekilde doğru bir karar alıp birleşirsek. (Bir elin nesi var iki elin sesi var) ata sözümüzde bize bunu söylemiyor mu? Hatta şunu iddia edebilirim Türkiye’de yaşayan insanların %95’i yani köylüsüyle, kentlisiyle kısacası her ferdi çok zeki insanlar olduğunu hepimiz biliyoruz. hemen, hemen her konuda her alanda bunu ispatlamışızdır. Örnek isteyen araştırsın. Muhakkak gerçeklerin böyle olduğunu kesinlikle görecektir. Bu arada aklıma gelen bir hususu dile getirmeden geçmek istemiyorum. Biliyorsunuz ülkemizde yıllarca yazarlık yapan bir insan vardı. Bu yazarların içerisinde acaba kimden bahsetmek istediğimi belki de birçoğunuz merak ettiniz. Anlatacağım yazarın tüm yazdıklarına veya fikirlerine katılmadığımı öncelikle sizlere belirteyim. Yalnız bir hususu dile getirmek istiyorum. Bu husus ta şudur, Bu bahsettiğim yazarın adını sizlere nakledeyim, Aziz Nesin. Biliyorsunuz bir ara televizyonlarda ve gazetelerde verdiği ber beyanat vardı. Epey de adından söz ettirmişti. Ne idi bu söz? (Türk insanı %60 aptaldır demişti) soruyorum bu kelimesi ne derece doğru ve ne derece yanlıştır. Bir tahlilini yapalım. Bakınız Önceleri Türk insanı çok zeki ve akıllı olduğunu yazmıştım ve bunda da iddialı olduğumu her an ispata hazır olduğumu da belirtiyorum. Şimdi gelelim Türk insanının aptallığına gerçekten de bu itham doğrumudur yoksa yanlış mıdır? Bir analiz yapalım. Olup biten olaylar karşısında bizim tepkimiz nedir? tepkimizi nasıl dile getiriyoruz? bu yazıları yazmak neden geldi aklıma? neden yazılmasına bir ihtiyaç duydum? Tabi ki konu ilişikteki haber ile ilgili olarak yazmaya çalıştım. dolayısıyla bu sadece çok basit bir örnektir sadece. Örnekleri çoğaltmak elbette mümkündür. Türkiye’de böyle zihniyetli yöneticiler oldukça. okula bağışlanan (Türk İslam kültürü) adlı kitapları sadece yıprandığı iddiasıyla toplatan ve o kitapların okunmasına engel olan bu zihniyet ne yaptığını zannediyor. Acaba o geleceğimizin teminatı dediğimiz çocuklarımız Türklüğünün temelini o güzel islam dininin kaide ve kurallarının öğrenilmesine neden engel oluyorlar acaba? bu zihniyete sahip yöneticiler okulundaki kütüphanede eskimiş veya yıpranmış batı kültürü türündeki batılı bir yazarın Türklerin örf, anane, kültürünü ve yaşayışını batılılaştırma için yazmış oldukları aşk romanları veya buna benzer yıpranmış olan neşriyatları da kaldırıyorlar mı? yoksa sadece çocuklarımızın Türklüğünü ve müslümanlığı nı öğrenilmesini engellemek için mi tüm bu çabalar sarf ediliyor? Tabi ki bunun yorumunu sizlerin sağ duyusuna bırakıyorum. Ve biz bu gibi haberleri okudukça halen sadece susuyoruz. Bu olaylara karşı tepkimiz hangi safhadadır? Bu yapılan yanlış uygulamaların karşısında sabır denilen olayın arkasına sığınmış bencil ve duyarsızlık sergilediğimizin farkında mıyız acaba? Bizler böyle duyarsız davrandığımız sürece neslimiz ne hale gelir düşünebiliyor musunuz? Sizlere bahsettiğim şu tepki ve örgütlenme meselesi vardı ya! Hiç unutmayın sizleri tepkinizi kavga gürültü çıkarıp yasa dışı hareketlerde bulunun demiyorum tabi. Yasalar ve kanunlar çerçevesi içerisinde tabii olan hakkımız olan haklarımızı da almak ve gözetmek zorunda olduğumuzu asla unutmamalıyız. Zaten acizane ben desem de demesem de hepiniz benden daha iyisini zaten biliyorsunuz. Fakat sadece bilmekle olmuyor, önemli olan doğru bildiğimiz ile amel etmektir. Yok bildiklerimiz ile amel etmezsek ve zamanında harekete geçmez geç kalırsak faturası da çok ağır olur. akıllı bir millet miyiz yoksa aptal bir millet miyiz ortaya çıkar. her haksızlığa karşı tepkimizi göstermediğimiz zaman bu tepkisizliğimiz sonucunda pekte akıllı ve ileri zekalı olduğumuzu iddia etmemiz ne kadar gerçekçi olur acaba? sadece kendimizi kandırdığımızın bir kanıtıdır diye düşünüyorum. İsterseniz bu öz eleştirilerimizden sonra birazda şu din,vicdan, merhamet, yoksunu olan ve görevini kötüye kullanan zavallılara biraz uyarı niteliğinde seslenmeye çalışayım. Bir kere şunu hiç unutmasınlar, bu veya buna benzer zihniyetli zavallı yetkililere sesleniyorum. Türk insanı saftır, temizdir, sağduyuludur, iyi niyetlidir, mütevazı dır, yüce dininin gereği olan yardım severdir. Bu örnekleri istediğimiz kadar çoğaltabiliriz. Bizler top yekûn Yurdumuzu çok ama çok seviyoruz. Tabi ki içinde yaşayan tüm insanları da seviyoruz. bizlere bu bilinçsiz yöneticilerin yanlış politikaları yüzünden her zaman haksız uygulama ve baskılarını, zamlarını, beceriksizliklerinin faturasını milletçe hep ödüyoruz. Tüm bu haksızlıklarına rağmen. Halen büyük bir gaflet içerisinde. biz bunların yaptıkları hatalara karşı hep destekleyip alkışlamışız. Bunu gören bu zavallı yaratıklar yaptıkları hatalarına uydurma bazı kılıflar uydurup ört pas ediyorlar. Diğer taraftan nasıl olsa bu insanlar koyunun kaval dinlediği gibi bizi halen dinliyorlar ve bizim her türlü yolsuzluklarımıza beceriksizliğimize rağmen bizi alkışlayıp hoş görüyorlar. Biz ne kadar yanlış yapsak ta bunlar halen bize gide oy ve destek veriyorlar ise. demek ki yaptıklarımıza yapacaklarımıza devam edelim Diye düşünüyorlar nasıl olsa (uyuyan dev halen uyanmadı) Hakikaten de şu ana kadar bizler hep bunu sergiledik. Ve onlarda şöyle düşündüler galiba. Demekki biz doğrusunu yapıyoruz diye birde hani şu millet artık “ÇANTA DA KEKLİK” biz doğru yapsak ta bize destek oluyorlar eğri iş yapsak ta alkışlıyorlar bu arada aziz nesinin sözünü hatırlayınız tekrar. Acaba % de kaç aptallıktan kurtulduğumuzu sanıyoruz. Sevgili kardeşlerim,bakınız sizlere yüce ALLAH(cc) ın. Bir ayeti nin mealini sunayım bakınız yüce yaradan bizlere doğru yolu ve eğri yolu bulmamız için ap açık bir şekilde bildirmiştir MEALEN. Ey iman edenler ALLAH .a peygambere ve sizden olan idarecilere itaat edin. ALLAH .a ve ahiret gününe inanıyorsanız bir konuda ihtilafa düştüğünüzde onun çözümü için ALLAH .a ve peygambere baş vurunuz bu müracaat hem hayırlıdır hem de en güzel hükümdür.NİSA.59.sayfa.88. Bize düşen görevlere bakacak olursak, bizler sürekli okumalıyız. Dinimizin ilk emri de budur zaten. Okumalıyız ki, bütün yanlış zihniyetli yöneticilerin yanlışlarına bizleri de kendi yanlışlıklarının ortağı etmesinler. Şunu iyi bilelim eğer biz bunları alkışlıyorsak ve halen destek veriyorsak, yemin ederim ki aynı vebalı bizlerde taşıyoruz. Gelin daha çok zarar görmeden hep birlikte el ele verip bilinçli bir toplum olalım ve Aziz Nesin’ in bu ithamına ma aruz kalmaya lım. hem dünya hem de ahi ret hayatımızı kurtarmaya çalışalım. son bir ayeti. Kerimeyle Sözlerime son vermek istiyorum Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahi ret yurdu ise şüphesiz ki o asıl hayatın ta kendisidir eğer bilselerdi dünyayı o ebedi hayata tercih etmezlerdi. EL ANKEBUT SURESİ.AYET.64. YAZAN. ARAŞTIRMACI GAZETECİ YAZAR. Yakup fırat 1999 |