çay istanbul mihrimah
demliğim hüzün demliyor
mevsim yine kış billur kelimeler dağarcığımda çayın buğusunda efsane nakış ince fikirlerin katresinde naz çayın buğusda gül misal niyaz bir gümüş iklimden esen efsane naz demli saatler içimizde sır efsane demlenir geçer kaç asır boğazda suların düşü mihrimah mihrimah sinede eskimeyen ah yedi rengin huyu yedi nazlı hâl ay güneşten kaçar gece sığınak mehtapta albeni leylada eda karanfil katresi erguvan düşü istanbul’da seher geceye veda çayın acısında bitmez anılar berrak zamanların efsanesi giz camda onu söyler görünmeyen iz ateş suya söyler meramını hep sinede yangına züleyha sebep çay kokar saçları o züleyhanın incecilk elleri albeni gülü adı gülden mülhem eşsiz leylanın suda iz bırakır siyah kakülü çay, İstanbul nazlı zaman dilberi erguvanlar açar haz mevsiminde yudumu efsane berrak albeni bir nigar gamzesi saklı iminde 07.02.2015 ibrahim kilik |