ÇIPLAK RUH GİYİNİK BEDEN
Sokağa girdi çıplak bir adam,elinde yanmakta olan sigarasıyla.
Dudakları çatlak vadiler gibi içine doğru çekiyordu dumanları. Yüzündeki sakallarda aklar siyahlarla sevişiyordu. Tırnaklarının altı islerden kalıp tutmuştu. Burnunda dumanının akmasına izin vermediği sular birikmiş halde adımlar attı çıplak beden. Gözlerinde birşeyleri arzuladığının ve istediğinin işaretleri parlıyordu. O kapkaranlık gözlerinde. Eğilmişti başı çoğu zaman belliydi kambur omuzlarından. Ayak parmaklarının arası çamur ve kirlerden köprülerle bağlanmıştı. Sokakta kuru bir ayaz inliyordu ama çıplak bedenin bunu farkettiğini pek zannetmiyorum. Çünkü aranan şey diğer tüm hislerin soyutluk pelerini altında kalmasını sağlıyordu. Kalçasının çiziklerden nasiplenmemiş tek yeri yoktu. Belinden göğsüne uzanan tüm yarıklarda kabuk bağlayan bölgeler sıradağlar gibi kanları saklıyordu. Ve o anda aramasını devam ettiren adamın değil sadece sırtı tüm vücudu geriniyordu. Bu şehrin bu tuzak kokan leş sokağında ne aradığını anlayamadığım adam sanki beni görüyormuş gibi gözlerimin tam içine,en derinine insanı ürküten bir bakış atıyordu. Bakışları gözlerimden beynime ordan da kan yoluyla gönlümün en tozlu köşesine ateş ediyordu. Ağzındaki sigara tüterken benim ağzımdaki kusmuk tadı çelişkiyi tetikliyordu. Nasırlı ve iri parmaklarıyla duvardaki tüm delikleri yoklayan adam bulamadığından olsa gerek aradığı şeyi,kimsenin anlamayacağı bir nara kopartıyordu. Peki ama bu adam neyi arıyordu? Neydi ki bu kadar önemli olan,üstündeki yaralara aldırmayıp,çıplaklığın verdiği hissi anlamıyordu? Sebebini merak ederken ben o yaşlı adam çöp kovalarının dibinde bulduğu bira şişelerinin dibinde kalmış damlacıkları tadıp,birazını da yaralarına bastırıyordu. O aramaktan yorulmamış,vazgeçmemişti bense onu izlemekten yorulmuş oyunun sonunu bekliyordum. Adam bir dakika önce yaptıklarını satarak şimdi beni dehşete düşüren şeyi yapmaya başladığında nerdeyse korkudan kendimi kaybedecektim. Ne yapıyordu bu adam,Allahım bu adam çıldırmış! Elindeki sigarasını sağ omzunun biraz altında göğsünün biraz üstünde söndürüp,geriye kalan yarısını yuttuktan sonra ellerini kaşlarına attı. Nefesimin kesik kesik içime boşaldığı an adam kaşlarını yerinden söküp attı. Sonra gözlerini çıkarıp ağzından içeri attı. Sırasıyla kalbini,ciğerlerini,bağırsaklarını,burnunu,kulaklarını,saçlarını,ayak ve kollarını saran tüm etleri söküp ağzından aşağı attı. Gözlerimin acısı göğsüme çarpan kırbaç misali acıyla birleşip,yaş olup içime akıyordu. Adam vücudundaki son et parçasını da iskelet diyebileceğim ağız kemiğinden içeri atmıştı. Şimdi bu sürtük sokakta bir ben bir de etini yiyip de hâlâ ayakta durabilen iskelet vardı. İskeletin ayaklarının dibinde adamın ağzına atıp yediği tüm bedeni bir yığın gibi duruyordu. Ayaklarım gerisin geriye adım atmak için hevesli hevesli beynime sinyal gönderedursun,bedenim bilmediğim bir sebepten dolayı tek bir adım bile atmıyordu. Bu adam bu sokakta ne arıyordu? Ben korku ve merak birleşimi bir hisle dururken,adamın ayak kemikleri bana doğru yöneliyordu. Sonra o kemik parçası hızlanmaya başladı ve kendini benim tam önüme dikti. Aldığım nefes iskeletin içinden geliyordu verdiğim nefes ise adamın dudak kemiklerinden geçiyordu. Sonra ben daha tek kelime edemeden adam dudak kemiğini dudağıma,gözlerini gözlerime,kulaklarını kulaklarıma,kollarını kollarıma,ayaklarını ayaklarıma kısacası vücudunu vücuduma yapıştırıp:"Seni buldum!" Dedi. Gözlerimi açtığımda beni izleyip de korkan ruhum girmişti içime. Onu bulmak için burda olduğumu anlamak için ne kadar uğraşmıştır diye gülümsedim ve kendi bedenime baktım. Genç,yakışıklı,sağlıklı ve asıl önemlisi ruhlu bir bedenim vardı. Sonra bir kaç dakika öncesinde soyup da attığım eski bedenimin kalıntılarına doğru yürüdüm. Son bir şeye ihtiyacım vardı onu da aldıktan sonra bu kimsesiz sokağı rahatsız edilmekten kurtarıp,gidecektim. Ellerimle et parçalarını karıştırıp aradığım şeyi eski kalbimin tam altında buldum. Omzumda yarım söndürdüğüm sigaramı. Sonra yeni cismimin pantolonunun cebinden çıkardım çakmağı ve kanlara bulanmış yarım sigaramı yaktım. Dumanları beni bende bulurken mutlu bir şekilde sokaktan çıktım. Son bir kez arkama dönüp baktım ve acıklı bir sesle kendi içimdekine: "Ben seni bulmak için çok şey yaptım"dedim. Ve ben beni alarak oradan uzaklaştım.! MEHMET EMİN ŞAHİN |