(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KIRIKHAN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIRIKHAN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ÜSTADIM; DİZELER HAK EDENE YAZILIR. SİZDE HAK EDENE YAZMIŞSINIZ VE DE NE İYİ ETMİŞSİNİZ. BİZİ DE BİLGİLENDİRDİNİZ. GÖNÜL SESİNİZ SUSMASIN. SAYGILARIMLA...
İlk defa ismini duyduğum bir yüce zaattı kendileri.Şiiriniz vesilesiyle netten araştırdım biraz. İlahi aşk tanımına Sufiliği getirenmiş..
Teşekkür ederim anlamlı, bilgilendirici, araştırmaya sevk edici nitelikli eseriniz için.Hem kırıkhanı Hem Beyazıdî Bestmi hazretlerini tanımış olduk.Sağolun.Kendileriyle ilgili vikipediden aldığım bilgiyi sayfanızda paylaşmak istedim.Benim gibi yabancısı olanlar bilgi sahibi olsunlar diye.Gönül emeğinizi tebrik ederim.Selam ve saygılarımla.
Günümüzde İran'ın Semnan Eyaleti'nde bulunan Bistam şehrinde 804 yılında doğmuştur. Künyesi, Ebû Yezîd'dir. İsmi Tayfûr, babasının adı Îsâ'dır. Kabri yine Bistam'da bulunmaktadır. Dedesi İslâmiyeti sonradan kabul etmiş olan bir Zerdüşt[1] idi. Dedesinin Adam, Tayfur ve Ali isminde üç oğlu vardı. Hepsi de zühd (zâhid) hayâtı yaşamayı seçmiş kişiler olarak tanınıyorlardı. Bayezid, Tayfur'un oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluğunun çoğunu evde ve camiide tek başına geçirmekteydi. Yalnız bir yaşantısı olmasına rağmen evine sık sık Sufilik üzerinde tartışmak maksadıyle ziyaretçileri kabul etmekteydi. Allah ile başbaşa kalmak amacıyle tüm Dünyevî arzularını terk etmiş (Melamilik-Kalenderîlik) bir şekilde zühd hayâtı sürdürmekteydi.
Sufilik'teki "Fenâ Fî’Allah" ve "Bekâ Bî’Allah" mertebeleri
Ana maddeler: Nakşibendi Tarikatı, Mevlevîlik, Alevîler, Bektaşilik Tarikatı, ve Panenteizm
Neticede bu yaşam tarzı Bayezid'in "Kendinde Yok Olma" hâli olarak ifâde edilebilecek olan bir ruh haline bürünmesiyle sonuçlandı. Bu durum sufilikte "Kişinin Allah'a en yakın olduğu ruh hâli" olan "Fenâ Fî’Allah" yâni (Allah’ta yok olma) mertebesi olarak tanımlanmaktadır. Allah'a karşı olan hislerini çok sâmîmi ve açık yüreklilikle dile getirmesinden dolayı "Beyâzıd" tarihte ilk kez "Sarhôş Sûfî" lâkabı ile anılan kişi oldu. Kendisi tarihteki en etkin mistiklerden biri olarak tanınmaktadır. Allah'a olan aşırı sevgisinden dolayı da Allah aşkından başka tüm Dünya nimetlerini terk etmek suretiyle de "Bekâ Bî’Allah" yâni (Allah’la var olma/Allah’la bir olma) kavramlarını ortaya atan sufi olarak hatırlanmaktadır.
Ayrıca bakınız: En-el Hak, Hallâc-ı Mansûr, Muhyiddin İbn Arabi, Ömer İmâdüddîn Nesîmî ile Hurûfîlik Etkinliği[değiştir | kaynağı değiştir] Kendisinden önce sufilik sadece "sofuluk" ve "itaat" üzerine dayanmaktaydı. İlâhî Aşk’ın sufiliğe kazandırılması onun sâyesinde gerçekleşti.
On iki imamlardan olan Musa el-Kâzım[2] ile Ali er-Rıza'ya karşı sâmimîyyet ve muhabbet beslemekteydi. Ali er-Rıza[3] tarafından talebeliğe kabul edildi. 874/878 tarihinde vefât ettiğinden, aynı devirde yaşamış olduğu İmam Muhammad at-Taki (ö.835 CE), İmam Ali Naki (ö.868 CE), ve İmam Hasan el-Askerî (ö.874 CE) ile de muhtemelen tanışmıştı. On iki imamlara karşı beslenen saygı ve sevginin kendisinden sonra gelen Ebû’l Hassan Harakânî, Hace Abdullah el-Ensari, ve Ebû’l Kâsım Gûrganî gibi halefleri sayesinde muhafaza edilmesinde de etkin payının olduğunu bu şâhsiyetlerin yaptırmış oldukları ibâdethanelerde on iki imamların isimlerinin de yazılmış olmasından anlaşılmaktadır.[4]
Bayezid-ı Bistami Türbesi. Neslinden Anadolu'ya göç edenler ve Horasan erenleri Torunlarından İsa ve Musa İran Horasan'ından Anadolu'ya göç etmişlerdir. İlk önceleri Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde ikamet etmişler, sonraları kendilerine verilen vazife gereği Anadolu'nun iç taraflarına göç etmek istemişler ve Kırıkhan'dan iki kardeş ayrılmışlardır. Kırıkhan halkı kardeşlerin gitmelerini istemedikleri için kardeşlerden İsa'yı orada şehit etmişlerdir. Şeyh İsa Türbesi Kırıkhan'ın Alabeyli Köyünün kuzeyindedir. İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta bir tepe üzerindedir. Diğer kardeş (Şeyh Musa) Tokatın, Zile ilçesine gelerek burada irşadına devam etmiştir. Halen Burada yatmaktadır ve torunlarının Zile'de yaşamakta olduğu kanısı yaygındır.
Halk arasında Beyazıbesten (Şeyh Ethem Çelebi camii) adı ile bilinen ziyaret yeri Zile merkezinde Ali Kadı Mahallesi'nde olup çevre halkı tarafından baş ve göz ağrıları ile çeşitli dilekler için ziyaret edilen yerlerdendir. Zile de Şeyh Ethem Çelebi (Beyazıbesten) camiinde bulunan Muhammedin mübarek hırka-ı şerifleri Cumhuriyetin ilk yıllarında muhafaza edilemeyeceği bahanesi ve Zilelilerin de yeterince sahip çıkmaması yüzünden önce Tokat a 17.09.1944' tarihinde ise Ankara ya götürülmüştür. Halen Ankara Etnoğrafya Müzesindedir. Veysel Karani, Bâyezid-î Bistâmî ye intikal etmiş ve silsile yoluyla bu zamana kadar gelmiştir.
KUTLARIM HOCAM