AŞK'ın HALLERİ
Her lâhzada tekerrür edip gider miydi aşk?
Feleğin oyunu mu yoksa kader miydi aşk? Bir sufinin gözyaşı; bir salâ sesi miydi? Hû çeken erenlerin en son nefesi miydi? Sahiden aşk yokluğun bir adım ötesi mi? Dört milyardır var olan varlığın ertesi mi? Mecnun kadar mert miydi yoksa aciz miydi aşk? Sigara külü müydü böyle ucuz muydu aşk? Düşünmek lâzım yarim , Yûsuf gibi düşünmek Yûsuf gibi düşünüp Züleyhayla aşınmak.. Kolay mıdır sanırsın bu gam, bu dert , bu çile Kalem yazar rahatlar , zulüm kalmaz mı dile? Hiç yakışık alır mı " Ben "kavramı maşuğa Maşuk " Ben " derse eğer zulmetmez mi aşığa? Zindanda bulmadı mı Yûsuf kendi özünü? Unuttu mu sanırsın Züleyha’ya sözünü Hatrı yok mudur sence Mevlana’nın Tebriz’de Sen ben yoktur bu işte , bir olmak vardır bizde Nasıl sevmesin Yusuf şimdi o zindanları Zindan varken arar mı o mükemmel hanları Hiç çıkarcı olur mu aşık dediğimiz zat Rabbim zindanda bile Yûsuf’u etti azat.. |
Değerli şiir dostu
Feleğin oyunuda değil gönülden Gönül'e giden sevgi akışı
Feleğin ne işi var bu yüce duyguyla
Kâh bizim paylaşmayı bilmediğimizden,
Yada kem gözlerin fesatlığına düşmemizden acıya dönüşür hu güzel olgu
Olduğun gibi görünmektedir ve haklıya hakkını vermekten geçer yolu hoşça kalın