SESSİZLİK
Etrafıma bakıyorum ve hep aynı manzara.
Nereye gitsem bu manzara hiç değişmiyor. Dünyayı dolaşsam da hiç değişmeyecek belki... Sıra sıra dikilmiş binalar, İnci gibi dizilmiş yollar, Göz kamaştıran ışıklar, Hiç bitmeyen araçlar... Ve en önemlisi de, Kendi işlerinde ve içlerinde kaybolmuş, Ne konuştuğunu bilmeden konuşan insanlar... Evet biz insanlar... Şehir gürültüsünü yarıp , durmadan konuşan insanlar... - Sizin olmadığınız bir yer kaldı mı acaba? - Sessizlik, sükunet nedir? - Bileniniz var mı? - Şimdi bu soruya da çok konuşursunuz siz... - En iyisi susmak değil mi? Kimsenin görmediği, duymadığı ve bilmediği biri olarak şimdi ne mi yapıyorum? Ucuz bir beton yığınının içinde , onlarca boş konuşanın arasında, takmış olduğum kulaklıkla, küçük bir köşeye çekildim. Ve sadece seyrediyorum... Dünya üzerinde, sessiz ve huzur verici bir yer bulamayabilirim. Benim gerçek huzurum; Boş insanların arasında sessizliğime sığınarak mutluluğu hayal etmek... Evet Sadece hayal etmek... Ben; Size göre çok küçük olabilirim ama, Sizlerin erişemeyeceği hayallere sahibim. Hiç birinizin ulaşamayacağı bir mutluluğu tutuyorum ellerimde. Ve... Bir çoğunuzun, anlamını dahi bilmediği "umut" kelimesinin varlığını taşıyorum yüreğimde. Gözlerimde ki ışık, sizin o gösterişli şehir ışıklarınızdan daha büyük, görmek isteyene... Göklere çıkmak gibi bir niyetim yok. Sizden sadece hakkım olanı istiyorum. Fazla büyük bir şey değil. İçsel bir sessizlik zırhını değil de , gerçek bir sessizlik... (m.âkifsessiz) |