DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ
Demokrasi denilince akla çoğunluk fikri gelir. Çoğunluklar fikirlerini oy olarak sandığa koyarak kendileri gibi düşündüklerine inandıkları kişi ya da kişilere belirli bir süre için kendileri adına karar vermeleri, iş yapmaları, karar vermeleri için vekâlet verirler. Demokrasi, alternatif düşünceyi ortaya koyma, seçenek sunma, alternatif düşüncelerden her hangi birisini seçme biçimidir. Demokrasi toplumun en alt tabakası olan ailede başlar. Ailedeki çocuklar dâhil olmak üzere herhangi bir konuda düşüncelerini ifade etmeleri demokrasi kültürünün oluşturulmaya başlanmasını, yaşanmasını gösterir. Demokrasi konusunda konuşacak her insanın öncelikle ailesinde demokrasi kültürünü oluşturması gerekmektedir. Ailesinde demokrasiyi uygulamayan bir insanın demokrasi konusunda söz söyleme hakkından söz edilemez. Demokrasi aileden sonra da okul sıralarında uygulanmaya başlar. Öğrenciler sınıf başkanlığı, kol başkanlığı, okul başkanlığı gibi seçimlerde demokrasi yarışı verirler ve de seçme ve seçilme haklarını kullanırlar. Öğretmenlerin nezaretinde seçimler yapılır ve seçim sonucu her ne olursa olsun hoşgörü ile karşılanması öğrencilere telkin edilir. Öğrencilik yıllarında sınıf başkanlığı seçimlerinin uygulanmasını gerçekleştiren öğretmenler; okul müdürlerini seçemezler, milli eğitim müdürlerini seçemezler, il milli eğitim müdürlerini seçemezler. Yani sınıfı idare edecek olan öğrenci seçimle gelir ama okulu idare edecek olan, tüm ilçedeki ve ildeki tüm okulları ve eğitim kurumlarını idare edecek olan kurum müdürleri demokrasi geleneğinden yani seçim kültüründen uzaktır. Atama ile müdürler seçilir. Atamaların prosödürleri konusu başka bir konudur şu an o prosedürlere girmeyeceğiz. Zamanı geldikçe o prosedürleri ve uygulamaları ve uygulamalardaki durumları göz önüne koyacağız. Şimdi konumuz demokrasi kültürüdür. Demokrasi kültürü İslam uygarlığı ile zıt olan bir uygulama değil bilakis İslâm Uygarlığındaki İSTİŞARE ve MEŞVERET ismi verilen kültürün bir uzantısı ve farklı bir versiyonudur. İslâm uygarlığındaki Hendek Savaşı söylediklerimin en önemli göstergesidir. Peygamberimiz Hz. Muhammet ( S.A.V) bir gün sahabileri ( arkadaşlarını) toplar ve onlara : “ Mekkeli müşrikler büyük bir ordu toplayarak bize saldırmak üzereler. İçinizde ne yapmamız ve nasıl davranmamız konusunda görüşünü bildirmek isteyenler görüşlerini bildirsinler “ der. Sahabiden bazıları görüş bildirirler. Kimisi “ Biz de onlara saldıralım Ya Resulallah. Allah bizim yardımcımızdır “ der. Kimileri saldırı değil savunma yapmayı teklif eder. Selman- Farisi isimli aslen Fars’lı ( İran) olan sahabi der ki “ Ya Resulallah, bizim Fars civarında büyük bir ordunun saldırısı şehrin etrafına hendek kazılarak önlenir” der ve Medine etrafına hendek kazılmasını ve hendeklerin muayyen yerlerine de okçular konulmasını teklif eder. Bu fikir Hazreti Muhammed( S.A.V) in hoşuna gider ve Medine etrafına hendek kazılır. İslâm Tarihinin en önemli savaşlarından birisi bu şekilde zaferle sonuçlanmış olur. Bu savaş aynı zamanda istişare uygulamasına en güzel örnek teşkil eder. Bazı kimselerin demokrasi sözüne bile kızdıklarını herkes bilir. Kızılması gereken demokrasi değil, demokrasi adı altında yapılan anti demokratik uygulamalardır. Seçimlere alternatif seçenekler olmalı ki seçilmek isteyenler halktan kopuk insanlar olmasın. Seçenek olmazsa eğer halkın sevmediği ve onaylamadığı kişiler tek liste halinde seçim kazanmış durumuna geçerler ki böylesi seçimlerle görev alan insanların halka faydalı olmaları mümkün olmaz, zaten bu şekilde seçilen insanlar halka hizmet etme gereğini de duymaz. Halk selam bile vermeyen insanların seçilmesini sağlamak halkı kaale almamaktır. Seçenek sunulmayan seçimlerin demokrasi uygulamalarından kaldırılması umudumla selam ve dualar sunuyorum. Mustafa EROL Eğitimci- Yazar |