Üzülme
Şimdi kanıyorsun,Sanki bedenine bir hançer misali ayrılık.
Şimdi kanıyorsun,sevda sandalların batık Şimdi kanıyorsun,geceler sana metruk Şimdi kanıyorsun,yüreğindeki sese sarılıp. Oysa, O zalim gitti... Perdelerden kan damlıyor Güneş yerinde yok artık Seni sımsıkı saracak o beden Parmaklarında tuttuğu senin sevdan Kan damlıyor avuçlarından Siyah atına biniyor ve gidiyor. Sıkılmış belki senden Kabul et,ne yaptın sa En baştan,kucak açmadı sana Uğursuz baykuşun tatlı namesi Sana kendini bülbül zannettirdi Makul bir ayrılık, Herkes yaşıyor işte Sonra nötrleşiyorsun. Ruhun toyluk güvercinlerini bırakıyor üzerinden Gözlerine bir kesik,yerleşiyor. Acımadı ki,diyorsun Yalan söylüyorsun... Nasır tutmuş yollarda yürüyorsun Çatlamış dudakların, Çeşme suyu değil aradığın Sen bir roman okumak istiyorsun Asil beyzadelerin otağında, Can kız Cam gibi kırıldınız... Tanrının sadist ve biraz da mazoşist olduğunu biliyormuydunuz Bütün bu alaca kıyametin sorumlusu kimdir sizce Şeytana çok mu yükleniyoruz Yoksa içimizdeki Tanrımı, en gizemli bilmece Zaten kimse, Sevdiğine toz konduramaz Ben hem hakkı sevdim delicesine Hemde hakka şirk koşup seni sevdim çıldırırcasına Sen koca kız oldun artık, Ve artık başka bir sokağa açılıyor kapın Gölgen düşüyor parke taşlarına. Eskiden olsaydı Hacerül esved derdim Kucaklardım,öperdim,koklardım. Şimdi yalnız kalmış bir kurdum Lapa lapa kar yağıyor yetiştiğim ormanlara Romantik ve gotik,melankolik ve sızılı Utangaç,şehvetli ve arzulu Haykırıyorum geceye söve söve Adresim postum,dişlerim dostum olduğu günden beri! İşte ben bir yaralı kurdum Kuyruğumu kovaladım durdum Azdan çok şiirimi okudun ve yakınım oldun Sana kirlenmemiş bir dünya diliyorum Temiz,coşku dolu,enfes bir yaşam. Herkesin sevdiğine kavuştuğu Ve delicesine seviştiği Yıldızlar yorganının altında Sarmaş dolaş,uyuduğu... Tüm melekler seninle olsun! |