Gün
sabahları artar umutlar
akşamdan kalma karanlık kırıntılar güneşin gülümsemesinde yok olup gider yeni bir yaşam pençeresi açılır gözümüzde kızarmış ekmek kokusu demli bir çay eşliğinde dolanır dilimizde bir daha yaşamak için en karmaşadan sıradanlığa düşülür sapa yollara bir kuş şakır ötelerden bir simitçinin acıtan sesine karışan tekrarı gibi olsa da yaşanan farklıdır aslında her an içimizde bir sızı adını koyamadığımız özlem nedensiz bir sevinç bazen gün boyu ardımızı bırakmayan akşamı bekler yorgun sabahları doğar hep yeniden içimizde Sezer Ergör Cülcüloğlu |