Hayat kristal dövme gibi nakşedilmiş billur bir avuç misket ışıltısı gibi parıldarbir avuç kırmızı yasaklı duvar yazısına sürülmüş lekeli çocuklar kaldı bir avuç hiçlik uğruna köy köy gezgin şiirler türetti şehrin eşkıya düşleri susan gerçekler yoksul hırkasının sökükleri arasında dikiş tutmaz bilirsiniz bilirsiniz de dilleriniz lal lal dillerde tutsak güvercin yürekli çocuklar öldü hangi ruh özgürlüğüne kelepçe takılı yürür gerçeğe gerçeklere kör kalan gençlik kör ebe dudakların lal kalmış ise gerçekliğe ayaklarında pranga dudakların mührü zaman uğramış kelimeler sus kalmış zenci olmak suç mu ruhu kararmış olanlara inat masum kalan insanlıktır aslolan hayat kristal dövme gibi nakşedilmiş billur bir avuç misket ışıltısı gibi parıldar bilir misin asi çiçekler ölüm ile iç içe rengarenk yalnızlığın bahçesinde bakir bakır tenli çocukların ülkesinde esmer rüzgarda ölüm zenginle yoksul arasında uçurum çiçekleridir onlar Mahmudiye Düzkaya |