KELÂM
ne’y deh bi Zü-l Fikar-ı bî-çare
çeşm-i civarında ol cennet-i ala zülf-i semaen de bâd-ı berîn leb-i sûkuta sohbete geldim kelamı bal-ı safi şerbet bâde-i cevher misk-i anberim dergâh-ı vuslatına ebedi talibim gönül hanına kalmaya geldim o nura meftun gayb-ı mecnun benim asuman--ı leyl ile sırra garg tarık-ı ala da divanı yüce hakka can-ı iş’ar eden hilkat leb-i deryan da kelâm benim ruh-u ummanın da cümle melekât gönül de aşk-ı nişan-ı âlem nur-u dem-i daim eder gayb-ı mukaddesi beyana geldim |