SUSTUM
SUSTUM
Gittin beni umutlara bağlayıp, Gittin yüreğimi ateşlerle dağlayıp, Bense öfkelerimi bastırıp, Yüreğime hançeri saplayıp, Hayallerinle avunup Sustum. Deli divane gibi ağlayıp, Dertleri yüreğime bağlayıp Gözledim her gün yollarını Belki bir gün çıkar gelirsin diye Sustum. Her gün dilimden düşürmediğim adını Gülkurusu dudaklarının tadını Unutmadım, Yağmura hasret, kavrulmuş çöl misali Mavi bulutları bekleyip durdum Sustum Seni bekleyerek sabahladım ayaz geceler Sıralandı boğazıma dizildi bir bir heceler Anlatamadım kimseye derdimi, hasretimi, Dört duvar arasına kapanıp, İçimde kopan kasırgalara rağmen Sustum. Belki bir gün ararsın diye Yumuşacık kollarınla yine sararsın diye, Umutlanıp bekleyip durdum bir sessiz gemi bekler gibi. Söyleyecek sözüm kalmadı, dilim damağım kurudu Haykıramadım içimdeki acılarımı Gömüp ta derinlere Sustum. Dağlara taşlara yazdım suç olsa da, Seni bulmam ne kadar zor olsa da Bu şehrin sokaklarında aradım durdum Küf kokulu taş duvarlara sordum Arayıp bulamadım izlerini Sustum Hasan Yüksel |