Dağ çiçeğim
...Dağ çiçeğim
Güneş görmeyen bir koyakta, Yapa yalnız kalmış Dağ çiçeğim, Issız dağların Bağrına sığınırsın bilirim. Yaz günü yaprağına Hazan yeli değmiş Dağ çiçeğim. Gül yaprağına çiğ değmiş gibi Boynun bükük kalırsın bilirim. Bilirim tebessüm etmez Kan kırmızı dudakların. Ne kadar ahh etsen de Kimse bilmez ki derdini. Bilirim gurbet acısı çeker Her bir yaprağın. İnci gibi düşse de, Her bir damla yağmur dalına, Bir kırağı gibi çöker üstüne. Kaldıramaz Kırılıp dağılırsın cam gibi. Kanadı kırık kuş misali Uçamazsın bilirim, Bilirim bekleyenler var seni Taa uzaklarda bir yerde Ama ne çare Ne çare, Gurbet sancısı dinmez içinde Ne yapsan da bu dert iflah olmaz Susup beklersin, Korkup beklersin Öfkeyle beklersin Ve toprak seni salmaz Yeniden doğmayı beklersin. Sararmış solmuş hayallerinle Kurtulmayı beklersin, İnadına, ama inadına, Yeni umutlarla, Yeniden doğmak için yeşermeyi bekler Kaldırıp atarsın Çatlamış tohumu. Bir daha, Bir daha derken Omuzlarındaki sonbahar sancısıyla Yapraklarına çakır dikenleri batar Kuruyup kalırsın Dağ çiçeğim. 05.02.2012 |
Duyğular sayfalara dökülmüş kutlarım sizi.
SAYGIMLA