Yasta Tanrı Dağları
Çığlığım boğuldukça nefesim tükeniyor,
Sessizce boğazıma hıçkırık tıkanıyor, Sahte gülücüklerle beylerim yıkanıyor, Yüksek tondan haşlıyor hayatımın burgusu Güya rehber oluyor keferenin vurgusu, Çocuk kadın demeden kırbaçlar işlemekte, Kinle dolmuş yürekler, gövdeyi şişlemekte, Biri bitmeden henüz diğeri başlamakta, Hak olsa da dediğim, döner çağın.sergisi. Sonu gelmez oyunun akıl almaz kurgusu, Tanrı Dağları yasta, gökyüzü kararıyor, Isırdıkça dişlerim dudağım morarıyor, Vahşetin sancısından yanağım sararıyor, Nasıl yanmam derdime orda zulüm korkusu Her gün feryat ederim burda düzen. sorgusu Ötüken yasta balam, boynu bükük Kürşad’ın, Sessiz kalırsan eğer tarihler yazmaz adın, Tuğlar kalksın havaya, toplansın erkek kadın, Çıksın artık kınından, kırk yiğidin kargısı, Yarama sarılmasın haçlıların sargısı. Otağlar yola düşsün daha gür vursun kösler, Tozların arasında aksın kulaktan paslar Kâinatı dolaşsın, ihlâs soluyan kaslar Geçmişimiz bembeyaz insanlığın örgüsü, Ortaya konsun tekrar, ihanetin vergisi. Düşünme işin sonu aynı kapıya çıkar, Kimi yön verir çağa, kimisi dönüp bakar, Damarda ecdadının kanı coşarak akar, Güce karşı dönüyor insanlığın görgüsü Korku değilse eğer menfaattir sürgüsü. Yine mehter coştursun, atlar dörtnala aksın, Kılıcımdan yansıyan şimşekler gibi çaksın, Birlik olup toplanan şaşarak Türk’e baksın, Düşmana korku salsın zelil olma kuşkusu Yeryüzüne yayılsın kutlu zafer coşkusu. |