KUNDAKTAKİ ZAMAN
Vur saçlarını
Şöyle darmadağınık Öykülere. Çizsin sabırla sarılı fırçalar Renkleri alıp gök kuşağından Uzakta olsa umutlar Yüreğine su serpsin insanın Bakılsın gökyüzüne Yıldızlar sanki bizimmiş gibi. Yelekleri asılı durur umutların Tozları yağar üzerine yıldızların Arkın suyunu çevirmemeli Sütü uzaklaştırmamalı Ağzından süt çocuklarının Razı gelinmeli kaderlere. Kendi uykusu ,dantelleri vardır Gerdekte ki yepyeni gecelerin. Açmayı beklerken kapanır gönül kapısı Kendini adarsın tutsak olursun Bir deva kaynatırsın kendince Ve yüzünü görürsün Yatan vurulmuş bir adamda Kınından çıkan hasretler Bir çığlığın arkasından koşmaktadır Ümitsizce; Kolları bağlı hayatın Çürüyüp gidiyor içimizdeki duygular Kundaklanan Zamanların beşiğinde |