Kalem Böyle Çalınmıştır Yazıma“Kalem böyle çalınmıştır yazıma Yazım kışa uymaz, kışım yazıma.” Kader mi bu? Her dönüşte bir yol ayrılıyor. Ayak başka, mızrap başka vuruyor sazıma. Karanlıklar bitecek, şafaklar yarılıyor! Dil söylüyor, gözlerim inanmıyor sözüme. Eylülde baharlar çıkarıyorum çiçekten, Bal çıkarıyorum pislikte yatan böcekten, Hayat suyu sunuyorum türlü içecekten, Balık bilmese de ters düşmüyorum özüme. Ayağı yerden kesilen adam, sürünüyor Kanatlar takınıp kuş kılığına bürünüyor. Bana yarasa, ele tavus görünüyor. Kırıl ortadan, kurtar! Söz geçmiyor dizime. Benim ak dediklerime kara değil diyor. Kırmızı et ağır deyip domuz eti yiyor. İftarda hurma yiyip sahurda şarap içiyor. Beni ona kattılar, set çektiler hızıma. Dengesi bozulmuş terazi, biri beş tartıyor. Kefeye bir atınca fiyatlar beş artıyor. Kâğıt para yok, demir para cebi yırtıyor. Eller görmesin diye kazak inmiş dizime Saklamadım ben, söyledim geleni ağzıma. Bu sözden başka miras bırakmadım kızıma. Kızım! Kalem böyle çalınmıştır yazıma. Kızım! Yazım kışa uymaz, kışım yazıma. Ahmet YAMAN www.suveydasiirleri.com |