Aşkın İmlası
Noktayı koymuştum oysa
Nokta bana ihanet etti. Mürekkebim yer çekimine aldandı. Virgüle tesir etti. İmla kurallarına uyarım bilirsin Virgülden sonrasını sen düşün. Münzevi senaryolardan bıktım artık Sahi bir aydır nerelerdesin? O Kara Çarşamba’dan sonra İstanbul’u dinledim. Fikrimde bir değişiklik yok Seni yine silemedim. Med cezirler yaşadım günlerce Şiirler yazamadım defterime Karanlığımı aydınlığa çıkaramadım kalemimle. Bekledim... En başından beri yaptığım gibi. Adının ilk hecesini ünlemlerim yaptım. ’Sev be!’ der gibi. Bir insanın kıymeti yokluğunda anlaşılırmış. Beraber olamadığımız için en iyi ben bilirim kıymetini. Adını soruyorlar kimileri Adın lazım değil ki! ’Baş harfi ’B’ idi.’ diyorum. Unuttuğumu sanarlar belki. Gece, sen ve İstanbul diye yatıyorum. Sabah İzmir’de kalkıyorum. Adını kumsallara yazarken... ’Adın silinmeden dön hemen!’ diyorum. İzmir’in bronz havasını soluyorum. Kelimelerimi bronzlaştırıp geliyorum. Ben geliyorum, sen de geliyor musun? Ben Muhammed... Adımın son hecesini dile getiriyorum Mevlana misali. Gel diyorum sadece. Sana söyleyecek başka kelime kalmadı lügatimde. Gel ki noktayı beraber koyalım. Şiirleri artık beraber yazalım. Başkalarına yan gözle bakmaktansa Aşkımıza birlik olup dört gözle bakalım. Hadi! Bu kadar Münzevi senaryo kafi. Başta koyduğum noktanın yanına Birer nokta daha koyalım. Başlayalım bir yerden. Sonrası ebedi... |