YEDİ ZOR TÜRKÜ
Bir
Tırnaklarımı beynine batırdım sokakların Bela yokuşlarından tenime sıçrayan acıyla Yıkanmaktadır evim barkım İki Güneşin doğuşunu beklemem anlamsız Ben sırrın dağdağasını sırtımda taşırken vuruldum En hesapsız bir duvardı önümde aklım Üç Yalın bir edayla çıktığım bu yolculukta Yapayalnız kalmaktan değil göğüs ağrılarım Bir kenarından tenimi çekiştiren güzdür Dört Kendi hapsimi onaylamam için uzatılan kalemle Onca tarlayı boş bırakıyorum Son sıradakini öne alıyorum herkes şaşkın Herkes tuhaf herkes dargın Ben üç gün davul üç gün zurna çalamam Benden düşen ne varsa hesabıma Lale devrinden kalma bir soğanla İade ediyorum Dünyaya Beş Ben çingene çıkınında büyümedim Elimden bir Yahudi tutmadı Kırmızı bir bant bağladım gözüme Dönüp ardıma bakamam serseri bir edayla şimdi Kötü bir şiveyle konuşmam bana bahşedilen bir tuzaktı Yine bir kadındın sen oysa Altı Tez buldumsa alın elimden kırılan resmin duvarını Ben kendi sesimi naraya çeviririm Türkü girmez uykularımın sesinden rahatsızsam Her liman bana uymaz limanlara uykum düşer ancak Bir kez son kez ilk defa belki başımı elime alıp Ben alnıma bakacağım Yedi Geminin güvertesinden bakmak yok aynadan aya bakmak yok Hüzün denizlerinden geçerken elimi tutuşunu Tehlikeli saymalı beni seven toprak Gemi geçer ay batar yanıbaşımdan |
Bir kez son kez ilk defa belki başımı elime alıp
Ben alnıma bakacağım
...
Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim. Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.