Yokluğuna...Anılar… Tadına doyulmayan, eşi benzeri bulunmayan anılar. Bazen el ele yollarda, bazen göz göze kırlarda yaşananlar, Umudun kolunda, mutlu yarınlara göz kırpan, en içten duygular. Yalnızken gecenin koynunda, Aydınlanan karanlıkların yıldız yıldız yağması yağmur gibi üzerime, Geleceğe açtığım umudun kapısından sızan ışığın Nebze nebze dolaşması damarlarımda kan gibi. Ve hayaller; Sen olmadan yaşadığım bu kadar anı bulurken, Senli hayallerimi hayal edemiyorum. Parlardı ellerin galiba, Gözlerinde bana olan sevgini görmek, Ve en güzel köşelerinde seninle olmak dünyanın, En güzel ve en soğuk suları içmek ülkemin en yüksek dağında. En nadide çiçekleri toplardım sana, Olsaydın yanımda… Koskoca bir yıl geçti Ve koskoca sensiz bir kış… Yağan karda yalnız gezdim, Ve yalnız ıslandım sonbahar yağmurlarında. Güneş doğduğunda da, battığında da yalnızdım. Ve garip kaldım bir başıma… Senin yokluğunda… Oysa adına umut koyduğum yalanlarla avunurken ben, Karanlıklar içinde, hiç ışığım yokken ufuklarda, Ellerimde hiç ellerinin izi olmadı canan… Hiç duymadım yüreğimde bakışlarının heyecanını, Almadım ellerini ellerime, Duymadım yüreğimde yüreğini, Duyardım seni, alırdım ellerini ellerime, Olsaydın yanımda… Artık bahar vaktidir canan, Kuş cıvıltılarından alıyorum ümidimi, Esen rüzgarlarla gönderiyorum hasretimi, Yokluğuna uzanan ellerimi güllerle avutuyorum, Sen diye alıyorum, sen diye bakıyorum güllerime, Ve daha çok seviyorum, dikenleri battıkça ellerime… Şimdi bahar diyorum… Ve artık geceleri daha çok seviyorum. Her gece seninle aydınlanırken, Kendimi kandırıyorum… Yokluğuna alışıyorum yavaş yavaş… Görmelerim olmadı ki, yokluğuna yanmıyorum… Çevremdeki çiçekler sensindir benim yanımda, Ve her kır çiçeğine adını veriyorum, canan diyorum… İşte geldi bak, Her taraf yemyeşil… Ve olmasan da yanımda, İşte geldi bak İstanbul’a bahar, Yeni açan tüm çiçeklerin, tüm papatyaların sana selamı var… |
Gidene güle güle.
Gelene merhaba.
Yeni yılınız kutlu olsun.
Saygı ve selamlar...