Ömür gömülür zamanın sandukasına İşte o yüzden ölümün sandukası anı yüklü kitap gibidirZamanı gömdüm iklimlerin loş döşüne Korkular sardı gölgelendiği saatlerde Hani hep yanı başımda olacaktın ya Bak yokluğuna gömdün sahi neredesin Derler ki zamanın bir eli kürek diğer eli kazma Ömür gömülür zamanın sandukasına İşte o yüzden ölümün sandukası anı yüklü kitap gibidir Gün gelir saatler susar sessizliği fısıldar ölümü Karanlık örtüsünü çeker perde iner sonsuzluğa Bir bir ilikler düğmelerini ölüm kefene Üç metrelik yalnızlığa sarılır tenler Hani ölümüne sevdalar nerede Yokluğun saatleri fısıldarken ölümü Ertelenen düşler hep yarım kalır Ölümün sandukasına doldururuz hayallerimizi Yokluğun girdabına düşeriz tepe takla Zaman bir elinde kürek bir elinde kazma karşılar bizi Mahmudiye Düzkaya |