Yeni Yıla Girerken Deniz GibiYıllar mı eskiyor biz mi? Nerede sıcacık sohbetler? Nerede penceremizde ki aydınlık kar? Üşürdük Necati Cumalı gibi cebimizde ki konyak ısıtırdı içimizi... Tarih mi oldu evlerin avlusu? Sarardı anamın dantel işli havlusu. Hani sobanın üstünde kestanemiz. Nerede Sabahattin Ali’nin mahpushane türküsü? Hani o ucuz susuz rakı farkı? Unuttuk unutuldu özgürlük türkülerimiz. Uslandı mı ağaçlar arasında ki gizli sevdalar? "Bu hürriyet hazin şey yıldızların altında." Diyen Nazım’ı unuttuk mu? Neden iyice acıdı votkanın acı tadı. Şehirler kasabalar Köyler. Hepsi derin uykuda sönmüş bütün ışıklar. Bozkır’da Tezenenin yanık türküsü susmuş. Nerede Neşet’in coşkun seli. Hani köyümün katıksız şarabı. Yılmak yok diyoruz ya, Ölümün gölgesinde yaşarız özgürlüğü. Gülen gözlerde yaş arkadaş "Yılmaz yılmaz doğu yılmaz, batı yılmaz, Kuzey yılmaz, yılmaz yılmaz Güney Yılmaz. Tut ki çocuklarımız var. Aydınlanmalı yarınlar. "Haberin var mı? Demir kapı, kör pencere yastığım ranzam zincirim." Arif olan anlar. Karanfil kokulu cigaram hey! Bin ah etti gönlüm acıdım yeni yıla. Can derdindeyiz yarenler "Tutulmuş gece kapkara yollar" Elimiz kolumuz bağlı boynumuzda ip "Deniz" gibi Zulamız da içecek bir şey kalmadı, yüreğim ağlar... Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |
Kutluyorum güçlü kalemi
Yüreğin var olsun
____________________________________________Saygılar selamlar