Demem o ki boş meşgalelerle oyalanıyorum gittin ne çareİpe sapa gelmez öyle anlamsız laf ola beri gele kabilinden düşünüyorum söze nerden başlasam deniz takılıyor gözüme nerden girsem denize kahvaltıda ne yesem sabah altı akşam altı gelene incitmeden ne desem bu kış nasıl bir tarz benimsesem diyorum öyle uçuk kaçık olmadan sade spor neler alsam neler giysem yağmurlu geçecekmiş kış yokmuş ki kar gözümse masada bunları düşünürken komut verdim kendime yok öyle oburluk ha hepsinden birer lokma aldım da doyamadım ki tam da o anda aklıma gelmenin alemi ne ne çok sevdiğini hatırladım sabah kahvaltılarını titredi dudaklarım mani olamadım duygusallığıma oturup bi güzel ağladım zehir oldu yediğim sevdiğim gitti ne çare işte böyle sensiz anlamsız bir hayatla oyalanıyorum seni çok arıyorum senin bardağınla içtiğim tek arkadaşım çay yana yana dudaklarım gözümde ne dünya ne köşk ne de saray yetiyordu bize evimizin bu çiçekli teras katı gittin ne çare tek dileğim var ki yaşantımda bir İstanbul olmalı bir de sen başka bir şey istemem demem o ki çok özledim seni gittin ne çare Yüksel Nimet Apel 28/Aralık/2014/Pazar/Ankara |
Gönül gözüyle yazılan duygularını kutlarım.
Emeğinize sağlık.
----------------------------------------- Selamlar...