yolculuk
yanıyor kalbimin mumları
araken seni baharlarda ağlıyor ufkumun bulutları sorarken seni baharlara gitme demek gelmiyor içimden kalda demek geçmiyor KALBİMDEN ne gidebilirim nede kalabilirim yolculuk vaktini bilemem çünkü ben şimdi hüzünlü bir ney sesi eşlik ediyor yolculuğuma sanırım gitme vakti geliyor bak işte gideceklerde burada bekliyor dünya bir istasyon muş meğer binenler gidiyor kalanlar yaşlı gözlerle el sallıyor ve hasretle seferin kendine gelmesini bekliyor ne yolcular almış bu tren ölüm bu göz açıp kapatıncaya gelir belki hem yaşlısı genci yok bu yolun vakti gelen alıyor bavulunu koyuyor içine emeklerini işlediği amellerini ve gidiyor neden bakıyorsun gözlerime öyle içli içli çınar ağacı kaç seven serinledi gölgende yada köklerinde mezar taşları belkide hasretle akan göz yaşları sende amerikanın zulmune ağlıyorsun değiilmi öldürülen bebeklere akan kanlara ağlıyorsun biliyorum belkide furkan doğana yada çağlardaki şehitlere ağlıyorsun ben biliyorum sen her düşen bombayla zalimlerin zulmune haykırıyorsun sen kefensiz hasırlara sarılan huseyne ağlıyorsun sen susuz gide askere oklanan ali ekbere ağlıyorsun sen belkide her yerde yaşanan islam şehitlerini salavatlarla uğurluyorsun..... |