Bir minarede dinleniyor, dalından kopan bir yaprak...
Ben hüznü sevdim,
İçime kapandım bir sonbahar mevsiminde, Dalından kopan, sonra içine doğru çürüyen Yaprak gibi.. Sardı umutsuz düşünceler dört yanımı; Karanlıkta ne görebilirsin ki! Hüsran.. Hüsran’ı gördüm.. Neyse ki dönüşüm toprağaydı Ve gün geldi, çiçek açtım İstanbul’un bağrında, Bir Gelin’in tacında.. Umut ile gölge arasındayım.. Yaşıyorum, Ve hayallerim umut dolu, Ve vahşet.. Yine de seviyorum ve seveceğim galiba yaşamayı, İstanbul durdukça yeryüzünde, tarihi gördükçe minarelerden.. |