S e n Y o k t u n
Yatağımda
med/cezirler oluştu durdu gecenin ikinci yarısı yine dünkü gibi sen yoktun. alabora oldu daha ilk seferlerine hazırlanan elli/yüz ikiyüz bilmem kaç ne varsa motorlar,sandallar,vapurlar savruldu durdu hovarda inip çıkışlarla deliren o yeni yetme çapkın martıların gözleri önünde, körfezde. ranzam soğuktu ve bir akrep gibi sokuyordu yatağımda yalnızlık düşlerim tutuldu çarmıha gerildi rüyalarım ve bunca yıl ta uzaklardan sana uzanan ellerim hiç ısınmadı tutmadı işte bir türlü uyku, tutmadı, sen yoktun. garlarına ulaşamadı trenler, gelip son istasyonlarına girerken devrildi ardı ardına vagonlar. vagonlar gurbet yüklü, vagonlar hasret tıka basa gam her biri . . ayrılık acılar sızıyordu kompartımanların çatlayan camlarından ve hiç bir zaman birleşmeyecek yollarla doluydu harita odaları patlatıyordu lambalarını üçer üçer gecenin dişleri bulvarların büyük ayısını arayan ay, pırangalıydı. alçalıp yan yana saf tutmuştu bulutlar sövüp duruyordu çoban yıldızına ana avrat. bir tefeci gibi tehditkar çökmüştü boğazına şafağın ve durmaksızın siyaha boyuyordu dört bir yanımdan saldırıya geçen karanlık yoksul çocuklarının gündüzleri yalın ayak koşturduğu kaldırım taşlarını. tutmadı işte bir türlü uyku bir tanem be,.. tutmadı .. yürüdüm, açtım pencerelerimi güneşi çağırdım bakalım o ne yapacak . . . ahmetkarakaptan Aralık 2014 |
Keyif aldım, emeğinize, yüreğinize sağlık.
Bizlerle buluşturduğunuz bu güzel eser için size çok teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve selamlarımla, esen kalın…