Melisa...
Melisa...
Gözlerinden anlamıştım sen ne kadar sevmiyorum desende sevdiğini, Gözlerin yalanlıyordu sözlerini, Ve bu kadar kanatmış olmamalıydım kalbini,Melisa’m.. Günü beraber batırmayalı o kadar zaman oldu ki, Ellerin, avucumda yine terlermi merak ediyorum, Ellerin onun avucunda da öyle terliyormu melisa... Bana şiirler yazdıran kadın ! Beni şimdi neden bir başıma bıraktın ? Gel bir çelme takalım ayrılığa, Geç kalmış sayılmayız Melisa’m... İkimizinde hataları olmuştu aslında, Aslında,ikimizinde yaraları vardı.. Sahi,seni benim kadar sevebilirmi ? Ya sen onu, beni sevdiğin kadar sevebilirmisin Melisa.. Yine yalan söyleyeceksin öyle mi ? Ahh Melisam keşke geri alabilsek zamanı, Keşke sen yanımda olsan, ve ben sonsuza kadar şiir yazamasam ayrılığa.. Kışın sanki ayrılıklar daha zor geçiyor, Ve belini büküyor bu mevsim insanın, sende de böyle oluyormu ? Üşüyorum yokluğunda, yokluğun Cehennem olsada melisa.. Biliyormusun ? Ben,sen ile var’olmuşum,önceden sanki yokmuşum... Kalbimden,aklıma gelmelerinde bedenim en şiddetli depremleri yaşıyor, Ve o an dizlerime ağar geliyorum, Dizlerim, sen bendeyken sanki beni bir kenara atıp da seni taşıyor Melisa, Siması beni andıran aslen sen olan bir ateşe dönüşüyorum bazen... Sen olmadığında, Ne yanıyor,ne eriyorum. Aslında gerçek şu ki; Ben senin olmadığın alevlerde bile kalıp kalıp buz tutuyor,tüm kalıbımla üşüyorum... Melisa,gitme be kadın. N’olur,Melisa yalvarırım... Çağlar Öcal 15.12.2014 |