***GARİBİM***
(Bir zamanlar Isparta ’dan A. Poyraz isimli bir arkadaşın macerasından esinlenme)
Çeyrek asır önce, bir ilkbahardı Isparta Dere’de bir kız yaşardı Gece gündüz halı, dokur dururdu Kirkitini sanki kalbe vururdu Yemyeşil gözleri, sanki bahardı Pencereden ara sıra bakardı Garibim abayı yakmıştı ona Çılgınca kafayı takmıştı ona Ahşap evlerinin önü dar yoldu O sokak garibe tozlu yol oldu Bıkmadı garibim bıkmadı her gün Geçti bu sokaktan, çıkmadı bir gün Her bir bakışında bin hüzün vardı Nemli gözlerinde, hep hazan vardı Kiraz bayramında, gül bayramında Yoktu Isparta’nın serencamında Sanki sırlarını saklar biriydi Ya melek ya huri ya da periydi Çıkmadı sokağa hep camdan baktı Yaktıkça garibi yaktıkça yaktı Tüm cesaretini, topladı garip Anlattı derdini birini bulup İhtiyar kadının gözü nemlendi İç çekti acı bir tebessümlendi Yavrum sen bir başka, kısmetin ara Bu kız kötürümdür, adı Dilara Yaktı sanki garip, yaktı dağları Gölcük’ün yeniden aktı lavları Aşka tövbe etti, fakat nafile Kalbi söz dinlemez, olmuştu bile Çıkamadı gitti, iş bu vartadan Kaçıp gitti sonra, o Isparta’dan Kirkit;halı dokurken sıkıştırmaya yarayan alet ONUN Kİ SEVDA DEĞİL SANKİ GÜN TUTULMASI!................AHMET TURANOĞLU HAYRANLĞI SANDIĞA ; İÇTE CEVHERİN HASI |
değerli üstadım.
Büyük kayıp olur kaçırmak.
Özel seçkiyi ne kadar da haketmiş bir şiir.
Candan kutluyorum.
Saygılar...