Yalnızlığın Şiiri
Durursun, rengi solmuş tek koltuğunda
Ellerinin titrek anlarına şahit olup Yüreğinden daha sıcak, daha sıcak Islatırsın mahcup gözyaşlarınla Renk renk kalemler savrulmuş o an Kalemliğinse öteki taraftan Bir ses gibi yükselirken sana, inadına... Bir resim çıkar sonra karşına Ezgilerinin kendini tekrar eden satırlarında Kendini çıkmaz bir sokakta buluverirsin Koyuverilmiş ve arkası dönülmüş bir beden gibi Yalnız ve gereksiz hissedersin Ayrılığının seslenişlerine kulak verip Kaybolursun yalnızlığının pencere arkalarında Neden diye soran bakışların Biraz ve sadece onlar masum gibi bakar etrafına Asil bir sessizliğin pençesinde Verirken canını yudum yudum Tek bir hece gelir aklına Hani söylemez hiç kimse onu sormadıkça Günahkar seçilen bazı karanlıkların Hesap edilemeyen yıldızlarında Asil ve bir o kadar sessiz şarkılarında Kendine kendini söylenirsin durup durup Bazen birilerini anımsarsın Erken bırakılmış ve tamamlanamayan hecelerde Ama hatırlamaya gücünü yetiren isyanlarda Bazen birilerini anımsarsın Ellerin, dillerin suçlusu olursun Bazen gün ışığına çıkıp da kaybolursun Ama suçlarının arkasına saklandıkça masumsun Suçlarının arkasına saklandıkça! Başkalarının bakışları masum gelir Sığınırsın hemen hiçbir şey yokken Bir bakarsın onlar da gider Sen durursun! Yalnızlığının son küllerinin Yabancı bir rüzgarın eşliğindeki dansını Hâlâ gülerek özler ve yadırgarsın biraz İşte o zaman bil ki yalnızsın! Burcu Örekçi |
Keyif aldım, kutluyorum.
Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Bu güzel eserinizi bizlerle buluşturduğunuz için size çok teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve selamlarımla, iyi akşamlar…
"Ama suçlarının arkasına saklandıkça masumsun"
Hangimiz değil ki!.. ::)))