UNUTTUKLARIMIZ (II)
Tamah edip; varlık ile külfete
Zaman ayırmayız neden ahrete Sanırız gidecek bizimle öte Yoksulu düşkünü “dar”ı unuttuk Sıyrılıp topluca benliğimizden Bir dirhem kalmadı erliğimizden Halaylar çekildi şenliğimizden Atam yadigârı “bar”ı unuttuk Aldanıp `batıl`ın avanesine Neon lambaların al benisine Kapılıp şehvetin cazibesine Sevgi deryasında “yar”i unuttuk. Umudumuz artık kaldı şanslara Milyonları döktük şarkı, danslara Sahilleri peşkeş çektik Hanslara Bedavadan gitti “kâr”ı unuttuk Hafiflik modası ülkemi sardı Hoyratın gazelin yerini aldı Özümde ne gitar ne de pop vardı. Davulu zurnayı “tar”ı unuttuk Kutlu davaları tehir eyledik Helal sevdaları zehir eyledik Agop’la Kirkor’u “Tahir” eyledik Zühre’nin kavlini “nar”ı unuttuk Kırkpınar başında çayır erleri Hayrete düşürür seyredenleri Hazreti Hamza’nın yol erenleri Mertlik meydanında “sar”ı unuttuk. Ne dostluğu bilir ne de tanırız Puştluk etmek ile ün kazanırız Haram lokma ile palazlanırız Hayayı utancı “ar”ı unuttuk Yutarız İblis’in sunduğu kartı İmandan edermiş hileli tartı Resulüne inan, Âmentü şartı Yokluk aleminde “var”ı unuttuk. 27.10.2006 Dursun ELMAS |
İmandan edermiş hileli tartı
Resulüne inan, Âmentü şartı
Yokluk aleminde “var”ı unuttuk...
çok güzel,anlamlı ,akıcı neden böyle arkalarda kalmış.