SÖZÜN BİTTİGİ YER
SÖZÜN BİTTİGİ YER
Sözün bittiği yerde, artık tükendi sözler, Bir daha bir birine, bakmayacak bu yüzler? Seni kim böyle sever, seni kim böyle özler, Vuslata tövbeliyim, Fizana çıkıp gittim. Yalancı sevdalardan, yoruldum bıkıp gittim. Ne goncada ne gül de, gözüm kalmadı benim. Mektuplara yazacak, sözüm kalmadı benim. El içine çıkacak yüzüm, kalmadı benim. Şöyle eğdim başımı, boynumu büküp gittim Ardıma bakmadım hiç, yaşları döküp gittim Kapılar kilitlendi, eşiğinden kovdular Karanlık caddelerde, sokaklarda dövdüler Yüzüme baka baka, öz anama sövdüler Kaldırmadım başımı, dişimi sıkıp gittim Şerefsiz sofrasından, kovmadan çıkıp gittim Bunca derdin içinde, yandım bittim eridim Ruhumu kefenleyip, tabutlara bürüdüm Gideceğim mekanı, baştan sona yürüdüm Sahipsiz mezarlara, uzaktan bakıp gittim Yeşeren umudumu, ne varsa söküp gittim Bu canana can gitmiş, akmıyor benim kanım. Dişimi sıksam bile gözümden düştü canım. Bir tarafımı sarsam, ağrıyor öbür yanım. Titreyen kandillere, mil çekip yakıp gittim. İsleri duvarlara, perçinle çakıp gittim. Altınmıyım taşmıyım, kimdir benim sarrafım Yalın bir Güneş vurdu döküldü benim rafım Sancıyor hangi yana, dönsem dört bir tarafım Zamanı ecel ile, sonunda yakıp gittim Bitirdiğim hayata, son bir kez bakıp gittim... Harun Yıldırım |