meçhul adreslerin gizli pencerelerinden

mavilerinin karaya kaldığı gözlerinle

uzak uzak sessizce bakma acım/a öyle

inim inim/im; sızı/m sızı/m sen yaralıyım

cehennem ırmaklarından katran katran

delik deşik ettiğin sinem/e damlayıp akma öyle



ateş dağlarının en çılgın hali ‘yüreğim’ sayende

içten içe, içerim/e patlayıp durdukça, durmadan.

elin tetik, dilin de tetik,

sırtımdan vuran kurşun kurşun “sus”ların

yüreğim yamaçlarından, düşlerin ufkundan

hazan da son yaprak gibi

düş/tüm, düş/erken azra kuşlarım





öptüğüm alnına yüreğim sıçramış, hüzün hüzün,

katlinde kan izi var inançlarımın

artık ihanete döndü dördüncü mevsim,

beşincisi ben değilim;

yanımda olsan, tenim/de nefesim/de

ve hayallerim/i getiren ses olsan;

cennetten damlayan çiy tanesi,

açılan kapısı ceylin’im desen

gönlüm/ü çölünde nuveyba eyledin sen

geride bıraktıkların ise

kucağımda seni geçiremediğim çıkışsız bir eşik

bir de toprağa mahzun ten “düşü”şü gibi

hiç sallanmamış boş beşik.

ve mahşere kadar isten(m)iyorsun artık!







sözüm sana ve sakın ola,



meçhul adreslerin gizli pencerelerinden

mavinin karaya kaldığı gözlerinle

uzak uzak, sessizce bakma acım/a öyle

ses/sizce gelip uykularım/a

“biz” gibi akma bakracım/a öyle

koyma “sus” odunlarını cehennem ateşim/e

acıtma incitme daha fazla

yüreğim yüreğine öyle zayıf ki

kahretsin çok seviyorum eskisi gibi hem de!



yıldızları tak saçlarına, gözlerine okyanusları giyin!

ilk geldiğin gibi,

azra bir kum tanesi ol düş sahilim/e;

“düşündüğün gibi değil” de,

“sus’larım da boğuldum”

“her sus’um yüreğim/in yüreğine

ömrüm/ün ömrüne sen haykırışı” de!



“sensizliğe haram/ım yüreğim/sin,

yüreğine yüreğim/le -geleceğim-,

ölümse bile seninle,

sende can vereceğim” de!



şimdi artık susma, sana çok ihtiyacım var

sevgisiz,korkak,hain yüreklerin saati günü olmaz

sözlere yüklediğin kadar sevgi biraz da yüreğindeyse

artık susma ne olursun

sevdiğini, benim olduğunu söyle,

ömrün son gününe kadar

her 365 gün 6 saati

düğün dernek

beyaz gelinlik,

al bayrak duvak eyle

beni, eskisi gibi sevdiğini söyle.



Zeki YÜNCÜOĞLU
10-02-2008
İskenderun