Diyemedim
Ben senin yüreğinde senin dahi,
Farkına varamadığın biraz hercai , Ama masum bir o kadar yalnız sevdayı buldum. Çok soğuktu elleri, buz gibiydi yüzü Çocukça bir duyguyla ısıtırım diye umdum. Bilemedim buzun eriyince yok olacağını, Bilemedim buhar olup kaybolacağını Bilemedim … İşte bu yüzden sana asla, Ne olursun sevgili ne olursun? Gitme böyle bulut gibi benden çok uzaklara, Düşürme yüreğimi böyle amansız tuzaklara. Diyemedim… Ben senin gözlerinde senin dahi, Bakıp ta bir türlü göremediğin bir ışığı gördüm. Bu ışık yüzünden yüreğime böylesine ilmek, ilmek, Bir sevdayı nakış, nakış işleyerek ördüm. Bilemedim gözlerini kapattığın zaman, Işığı asla göremeyeceğimi, Bilemedim karanlıklarda kalacağımı, El yordamıyla böylesine duvarlara çarpa çarpa, Körlemesine düşe kalka yürüyeceğimi, Bilemedim… İşte bu yüzden sana, Kapatma gözlerini ne olursun kapatma, Kararıyor bütün dünyam ve ben karanlıklardan, Bir çocuk gibi ölesiye nasıl, bir bilsen nasıl korkarım. Diyemedim. Ben senin ellerinde senin dahi, Duyamadığın bir sıcaklığın ateşini hissettim. Benim ellerim buzdandı , ne zaman uzansa ellerine, Ellerim yanar tutuşurdu alev alev olur kavrulurdu. Bilemedim bu ateşin bir gün söneceğini , Yüreğin gibi buzdan bir heykele döneceğini . Bilemedim ellerini çekince ellerimin, Bu kadar yetim bu kadar öksüz kalacağını, Bilemedim… İşte bu yüzden sana, Ne olur çekme ellerini ellerimden, Tutunacak, ne dalım ne de beni tutacak, Bir bağım var bu dünyada, sen yeniden Ellerinle beni hayata, yeniden umuda bağla, Diyemedim. Blueangel/01.12.2014 |