Buruşuk…Su gibi akıp gidiyor günler Güne gün ekler haftalar Hafta dörtler, döner aya Aylar bir düzine kül avucunda Üfle gitsin yılları bulutlara… Geç aynanın karşısına Bulanık göreceksin simanı Tak gözüne gözlükleri Şöyle alıcı gözüyle izle kendini… Alnındaki çizgiler kısalı uzunlu Yaşanmışlıkların izleri Kazlar dolaşmış göz kenarlarında Gözaltı torbaların kederleri kucaklamış Boğulmak üzere moru mora katmış Kirpiklerine birikmiş hüzün yağmurları Ağzının çevresini turlamış ördekler Kiraz dudakların böğürtlen yemiş sanki Elma yanaklarına sarı elma karışmış Boynunda örülmeyi bekleyen Çile çile ipler dizilmiş Bitter çikolata parlaklığında saçlarda Sönük yıldızlara dönmüş aklar… Kolunu kaldırmaya kalmamış derman Sırtındaki kambur dert heybesi İki büklüm bel doğrulmaz gayri Romatizma, bacakların sevgilisi Ayaklar düztaban bundan böyle taşıyamaz Mazinin birikmiş yükünü… Anlayacağın yıllar bırakmış izlerini Yazıp yazıp karaladığın şiirleri buruşturduğun gibi Bedensel olarak buruşmuşsun Yüreğinse İhanetlerin kamçılarından Sadakatsizliğin soysuzluğundan Güven hırkası söküldü söküleli O zaten buruşuk Duygular mı? Duygular oldum olası bumburuşuk… 30.11.2014_____________Seher_Yeli Seher Zerrin Aktaş |
Kutluyorum güçlü kalemi
Yüreğine sağlık
_________________________________________________Selamlar