Bir iki üç dört beş aşkın
Siyah beyaz yeşil sarı sevda
Taş toprak ateş su hava aşkın
Hasret gurbet ayrılık özlem sevda

Bağlanıp kaldım uçurtmalar dolusu sözlerine sevda
Bukle bukle saçların döküldü gözlerimden sevda
Narin sesine karışınca iflah olmaz düşkünlüğüm
Almadan diplomamı hayat mektebinden sürüldüm


Gülüşlerin yağardı lapa lapa yürürken karda
Avare bırakırken anılarımı öksüz şehrin kollarına
Düş denizlerinde armagedondu sana olan suskunluğum
Serin köpürmüş sahile düşünce yüreğimde çözüldü düğüm


Eski vakitlerden yollarıma aksin düşerdi mehtap ile
Hoyratça harcadın gök gözlerine baktığım veda ile
Bu serancamı is dolu şiirlerinde kim alır kim satar
Koştum sensizliğin peşine bir kırıntı gibi vehmini saklar


Aşk derslerine çalıştım yokluğunda kaldığım bütünlemede
Kütüphaneler dolusu okudum seni düştüm hayalinin peşine
Bulur seni göğü tutan sevdam bir ağ gibi örer varlığını
Bitsin bu hasret rüyaları anlayacaksın sana olan aşkımı