SANA GELİRKEN
bütün sevenlere
Sana gelirsem Gecenin en zifiri karanlığında gelmeliyim Göz gözü görmemeli Dilimde şiirim gönülden söylemeliyim Farksızdır çıplak ayak sesinden Gecenin gizemli gelişi Sessizce aldığı yüreğini senden Bir çiçeğin açışı gibi Gece umudu ötesi semalardan Sancılı ruhumdan doğar vefa iklimi Dile gelir erguvanlar dökülür ağzından Bir bebeğin ilk konuşması gibi Bütün kötülükleri çirkinlikleri ne varsa Gömerek engin sineme Yada yerin yedi kat dibine Alnım dolunay Hızır’la gelmeliyim sana Kimse görmemeli yüzümü bilmemeli Ben gelirken hafif rüzgar esmeli Gözlerimde yalnızlık saçlarımda yıldız Üşütmeyen yağmur yağmalı yalnız Ellerini görmeliyim bir ellerini Bir çiçek dalı yahut hayal gibi Sokaklardan çekilmeli insan ayağı Yanımda melekler olmalı Cinlerin uykuya daldığı zamanda Dağ dağ kabaran umutlarla Öyle gelmeliyim sana Gök yüzü esmeri ve mavili olmalı Camlara vurmalı kurşuni silüetin Ufukta kızıllıklar hüznü çağrıştırmalı Bir ben olmalıyım sokaklarda birde sevgin Sesimden değil alnımdan tanımalısın beni Bitirir gece tutulmuş nefesi Minarelerden ses yükseldiği anda Bir gül gibi düşmeliyim kapına Eşya ve ses hafiften uyanmalı Gül ebediyen böylece kalmalı not: bu şiir daha önce eklenmesine rağmen seslendirilmiş olarak yeniden eklendi. |