sanki de çarpık bir tasarımsın…deniz kabarışta dalaşıyor o gaddar huyuna zaten kadın gören deniz hep de çokça azarmış tıpkı senin gibi sanki hık demiş burnundan düşmüş dibi yıldızlardan kasvetli bir nağme düşerken peltekleşiyor dilin buruştururken o yüzünü yüzüme buruşuk halinle ağzıma bir karış hayret çağrıştırıyorsun ü z..embille inmiş gibi ü..stümüzde kara bir bulut dolaşır ve l m..ırlar durur ebedimize e..bak işte nah şurasından bir Çıfıtlık yine damlıyor o göz bebeklerinin hiç de dinmiyor nedense şu iç sızısı boş ver de gitsin kim kime dumduma zaten değil miyiz ki ki dünya dönüyor ya az önce bir sabinin ciğeri parçalanıyordu sanki yalanlarla yatıp gerçeğe battık ya geçmişten her akşam derimiz soyuldu da ayrıldı tenimizden sanki bu pis halli gidişatımızdan bir baktık ki gübre kokuyor ellerimiz hala -sahi biz neyin peşindeyiz ki yaban keçisi miyiz ki tırmanıyoruz ona buna bu öfke neden ve kime bu hasutlukta ne bu vurdum duymazlık kime ki yarar bu kardeşin kardeşe düşmanlığı da niye el muhtaçken her an bir sıcacık ele niye ki döndürüyoruz yüreğimizi yıkıcı bir sele oysa ki ben seni sade ve dümdüz sanırdım sanki de çarpık bir tasarımsın mimar Sinan’ın o meşhur minare ipine asıl da gel ancak düzelir belki o kalbur altı beynin nede çok dolambaçlıymış yüreğinin huyu karakterinin hikmetli yuvası meğer bir çakal kuyruğuymuş h i..çimde barındır durursun kuşkuyu ç düzelemez misin sen peki ya ceddinin cibilliyetinin köküne verirsek suyu verilerinin sınırlarının çok ötesinde kurgulanmışsın sen zaten potansiyelin de ne ki senin acıyorum senden peydahlanan her bir sabinin vay ki…suçlarınızı halka yüklerken kör zihniyetinizi unutmuş olmuyor musunuz vay gelecekte ki haline ne havan da var bir yarar ne o kahpe iklimin düşer bu milletin üstüne nehirler kırmızıya dönerse içilecek geçilecek sarıp da sarmalayacak geride ne kalır Kürt’e döneklik yakışmaz bir kere Türk de sırtını dönmez hiç kimseye bizi bizlere bırakın yeter artık varıp da gidin siz işinize sen kimsin ki ve de nesin ki Kürdü de temsil edesin bize Çıfıt’a yakın olan dönekler hiç yaramaz bilesin bir bütün olup sımsıkıca sarılıncaya dek gökkuşağı rengiyle kendi hür iradeleriyle birlikte bir nikah kıyacağız bu mübarek vatan ve bayrağa güne düşen bir güneş ihtişamıyla bir çınar ağacı gibi kök salacağız derinlere ve içimizde ki bu karanlıkları yok sayacağız ruhumuzdan akan sevgi pınarlarıyla koşa koşa t ı k bir nefesle bir yeni insan portresiyle bakacağız bayrağa acar filizlenmiş pür pak canları şevkle yeşerteceğiz ekip de biçmek için bu ata yadigarı güzel toprağa… (27.11.2014) AZAP… |
HARİKA DİZELERDİ. SAYGILARIMLA