Ne ülfet ve faziletli yolculardıOnlar... Ne güzel Umutlanıp uyumuşlardı Derin bir muhabbetle yarınlar için fırsattı Geçmişin izlerinde, geleceğin güzelliklerinde şevk vardı Huzur ve saadet ne büyük bir imkândı, saygı ve hürmet aslolandı Gereksiz ve anlamsız bahaneler muhabbet ve edepten uzak savlardı Enaniyet nefsi ihya için tuzaktı, onlar hiç tenezzül etmeyen samimi vicdanlardı Mağruf ve hizmet için yaşamaya adanmışlardı, vehimlere kapılarını kapatmışlardı Ne ülfet ve faziletli yolculardı, dünya varlığı adına fakirliğe düşmeyecek kadar Hanif bir duruşları vardı Sohbet ve derslerin, ilim, irfan meclislerin, vakıf ve hayır kuruluşların hizmetinde olan ve sevilen kullardı Derslerini çekip uyumuşlardı, kapıları hiç açılmadı, merak eden komşular yakınlarını aradı ve nasıl telaşlanmıştı Nihayetinde yakınları kapıyı açtı, gördükleri durum karşısında feryatları yürekleri dağladı, sualler sıralanmıştı Cansız bedenler ne kadar mahzunluk içinde vicdanları dağladı, sobadan sızan kabonmonoksit gazı acımasızdı... Mustafa Cilasun |